Mart 2015

Bu bir klasik sevgililer günü yazısı değildir!

Hikmet Savatlı - 31 Mart 2015

Yalnızlık Allaha mahsustur ve bu sebepten her canlı, bir çift ile planlanarak yaratılmıştır. Her canlının kalbinin yarısı başka bir canlıda atar, bu noktada ben kalbimin diğer yarısını bulduğumdan dolayı çok mutluyum. Saatler 13 Şubat gününün 23.59’unu gösterdiğinde birbirinden uzak olan sevgililer çoktan mesajlarını cep telefonlarına yazmış, saatin 00.00’ı vurması ile birlikte “sevgi sözcükleri” havada uçuşmaya başlayacaktır. Ertesi gün sabah haftalar öncesinden yapılan organizasyonlarda bir aksilik …

Continue reading

Ah Tarsus ah…

Hikmet Savatlı - 31 Mart 2015

“Tatlı limonu, turuncu, zeytini, inciri, narı, hurması, servi ağaçlan, şekerkamışı ve pamuğu ünlüdür. Toprağı bol ürün verir ve çok iyi manda yeridir.” Evliya Çelebi Seyehatnamede ayrıca, yerleşimden ve şehir nüfusundan da bahsediyor. Gel gelelim bana göre yazmayı unuttuğu pek çok şey daha var. Bana göre Tarsus eski bir kitabın içindeki karanfil gibidir. Her sayfayı çevirdiğinde farklı bir koku gelir burnuna, tıpkı her köşesinde bulunan unutulmuş …

Continue reading

Bir kaybolan yılını alırım canım…

Hikmet Savatlı - 29 Mart 2015

• Şimdi sana kaybolan yıllarını verseler? (Sezen Aksu) • Bir ilkbahar sabahı güneşle uyandın mı hiç? (Samime Sanay) • Gördün mü? Gördün mü? • Neden saçların beyazlamış arkadaş? (Adnan Şenses) Yaşama küstürüp içiren mi var? • Söyle! Buldun mu? Aradığın aşkı, söyle!? (Nilüfer) • Yok mu, senin insafın yok mu? (Sezen Aksu) Bir güler yüzün çok mu? Dağ mısın? Taş mısın? Uzak mı, bu eda …

Continue reading

Eyvah Yine mi Yol!

Hikmet Savatlı - 21 Mart 2015

  Yine Kemiklerim kırılıyor, yorgunluk diz boyu mu geçmiş çoktan göz kapaklarımı aşağı çekerken kendimi havaalanında Ankara’ya giderken buluyorum. “Ankara, Ankara güzel Ankara, Seni görmek ister her Bahtı kara” Valla gel bir de bana sor! Ankara’da askerlik yap, gel bide burayı sev olacak is değil… Ankara’nın en sevdiğim zamanları eve geri dönüşleri başka bir zevk verir tarafı yok. Türk milleti çalışkandır! Günümüzdeki açılımı; her türlü …

Continue reading

Ver elini Paris…

Hikmet Savatlı - 20 Mart 2015

Sabahın köründe karga kahvaltısını etmeden düştük yollara. Sevgilimin ağzı kulaklarında, benim bir gözüm yatakta, TK bilmem kaç sefer sayılı uçak ile Paris’e gidiyoruz. Hani sabahın körü uçakla gidiyoruz günümüz ölmesin. Yıllarca Amerika’da okuduktan sonra havaalanı faresi olup çıkıyorsun. Nerede ne var, nerede vakit geçirilir, hangi salon rahattır, en yakın çıkış nerededir… Sabahın körü uçağında dikkat edilmesi gereken “tek gözlü dev” sendromuna yakalanan yolculardır. Bunlar genelde …

Continue reading

Fazlalıklarından kurtul

Hikmet Savatlı - 3 Mart 2015

Fazlalıkları atma vakti, malum bahar geldi ve hava mis… Güneş göz kırpıyor, lakin hava sinsi! İnceden bir rüzgar aldın mı mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır. Havanın güzelliğini fırsat bilip hayattan bir beş dakika çalarak bir parka gittim. Hani hep görmüşsündür, beton arasından bir çiçek insanlığa meydan okurcasına bir başkaldırı gibi filizlenir ya. Koca koca beton yığınlarının arasındaki küçük parklar da gözüme bir an öyle …

Continue reading

Bakış açısı

Hikmet Savatlı - 3 Mart 2015

Hikayeler bize verilen hali ile neden “mutlu son” ile biter? Eğer hayattan bir kesit, hikaye ile alınmak istese, hayatı anlatabilmek adına neden “mutlu son” kullanılır? Peki, hayat sence “mutlu son” mudur? Tavşan ile kaplumbağa hikayesini ele alalım istersen. Bize neleri öğütlüyor? Tavşan gibi aylaklık etme, yavaş ve emin adımlar ile hedefe git! Karga ile tilki hikayesinde ise dalkavukların gazına gelmemeyi öğütler. Hep tek boyutlu değil …

Continue reading

Bahar! Sen mi geldin?

Hikmet Savatlı - 2 Mart 2015

Küçük bir filiz insanda ne hisler uyandırır. Ayın 1’i itibarı ile resmi olarak bahar geldi. İnsanın tırtıl olup koza örerek kelebek olası geliyor bu güzel havalarda. Malum Şubatın 20’sinde havaya düşen Cemreyi müteakip, 27’sinde suya düşen Cemrenin ardından toprağa düşecek Cemreyi bekler olduk. Kazaklardan uzaklaşırken gardırobumuzla yüzleşme vakti geliyor! Kışın hantallığı ova insanının bedenine düşmüşken, tosun tombalak halimizle denize havuza nasıl gireceğiz? Oysa o dürümleri …

Continue reading