Yazılar

Amerikan Kabadayısı

Hikmet Savatlı - 8 Ekim 2020
amerikan kabadayısı

Amerikadan… Amerikan Kabadayısı Amerika Birleşik Devletleri başkanlık seçimine 5 hafta kala, dünyanın en kudretli koltuğuna oturacak adayların birbirini “sual etme” daha doğrusu “sınama” yapabilmesi için yıllardır yapılan geleneksel başkanlık münazarası Cleveland, Ohio’da yapıldı. Bu münazaralar, bir moderatör yönetiminde başkanların birbiri ile tartışması, hem birbirlerini sınaması, hem de kararsız oyları etkilemek için bir fırsat. Fox News’den yılların sunucusu Chris Wallace’ın yönetiminde gerçekleşen münazaranın konu başlıkları şu …

Continue reading

Washington’da Yangın

Hikmet Savatlı - 1 Ekim 2020
washingtonda yangın

Amerikadan… Washington’da yangın! Birleşik Devletlerdeki korona dışı gündem seçimlere doğru ilerlerken ve seçimlere yaklaşık 40 gün kadar kalmışken, başkent şok edici bir ölümle sarsıldı! “Supreme Court” (Yüksek Mahkeme) yargıcı Ruth Bader Ginsburg geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetti. Peki bu ölümün ardından başkenti siyasi yönden yangın yerine çevirecek olay neydi? Bu sorunun cevabını verebilmek için öncelikle Yargıç Ginsburg’un kim olduğunu bilmek gerekir. 1993’de Başkan Clinton tarafından ABD …

Continue reading

Babalar Günü

Hikmet Savatlı - 17 Haziran 2018

Babalar günü… Öncelikle her zaman söylediğim “ben tek günlük kutlamalardan yana değil; 365 gün olan, heves ile değil nefes ile yapılan sevgilerin insanıyım” felsefemi en baştan yazayım. Babalar günü diye oturup bir yazı kaleme almak için değil içimden gelenleri tarihe gömmek için bu yazıyı kaleme alıyorum. Günü gelince Aren Ege okuyacak ve belki bir nebze olsun gülümseyecek yada hiç oralı olmayacak… olsun ben duygularımı omuzları …

Continue reading

Biz ne ara kötü olduk?

Hikmet Savatlı - 20 Mart 2018

Biz ne ara kötü olduk? Trajik bir şekilde yaşanan uçak kazasından sonra sorulan soru bu; “biz ne ara kötü olduk”? Hadi gece ve gündüz gibi yaklaşıp döngüyü tamamlamaya, belki de biraz şeytanın avukatlığını yapmaya çalışalım. Biz iyi miydik? Evet, doğru okuyorsunuz! İyi miydik biz? İsviçre’de yaşamıyorduk hiçbirimiz ama küçük şeylerle mutlu olmayı bilen bir toplumduk (ya da öyle sanıyorduk) “neşeli günler” filmi gibi filmler toplumumuzun …

Continue reading

Senin Adın Mocha

Hikmet Savatlı - 19 Ekim 2017

  Küçük bir mutluluktun bize, ilk tanışmamızda bana göz kırptığında, diğer kardeşlerin gibi üst üste oyunlar oynamaktan ziyade prenses gibi bir köşede duruyordun. Evimize geldiğin ilk gün dualarla kulağına adını fısıldamıştım; senin adın Mocha, senin adın Mocha, senin adın Mocha… İşte güzel kızım, hayat gözünü açmak, ölüm gözünü kapatmaktır, dolayısıyla hayat bir göz açış kapayıştır. Yaklaşık 12 yıl bizimle oldun; kendimiz gibi baktık sana, birlikte …

Continue reading

Yeni Ehliyet

Hikmet Savatlı - 29 Haziran 2017

Ehliyet yenilemek! Ne kadar zor olabilir ki? Bazı insanlar vardır işleri hiç doğru gitmez, lakin bu iş bilmemezlikten yada işi doğru dürüst yapmamalarından kaynaklanmaz; sadece şanssızdırlar, benim gibi… Ehliyetler bildiğiniz gibi yenileniyor, onlarda modern zamana ayak uydurup “akıllı” oluyor. Tabi bunun için uyulması gereken prosedür ve kanunlar var. Sağlık raporu Harç bedeli (13+2TL) Eski ehliyet Gerekli belgeleri toplayıp emniyet müdürlüklerinden online randevu alarak saatinde görüşmeye …

Continue reading

Merhaba ben Aren Ege

Hikmet Savatlı - 4 Nisan 2017

  Geçen pazar Ankara’daydık, annesinin de çocukluğunda koşup oynamışlığı olması vesilesi ile Ege’yi her Ankara ziyaretimizde Kuğulu Parka götürürüz. Biz unutsak bile kuğulara gitmeyecek miyiz diyerek kendi hatırlatır. İzmir’de Beyaz Balona gidiyor ve çok seviyor okulunu, öğretmenini, arkadaşlarını. Anne ve babalar bilirler okullarda hastalık mevsimi olduğunu (biz de öğrendik) zamane çocukları sokaktan uzaklaştıkları için ev ortamının sterilliğinden dış dünyaya adım attıklarında dakika bir gol bir …

Continue reading

Güneşi Gördüm

Hikmet Savatlı - 18 Mart 2017

İnsanların yemeklerini telefon kamerasından gördüğü, öğünlerini sanal dünyada seçtiği, emojiler ile jestlerin birbirine karıştığı alelade bir gündü. Öğlen yemeği için hiç bilmeden girdiğim, kırmızı beyaz ekoseli, yuvarlak tahta masaları olan loş, sempatik ve bir o kadar da İtalya kokan restoranda; gözüm, pencere önündeki çifte takıldı. Çocuk dışarı bakıyordu, bir ara hesabı istemek için garsonu aradı. Donuk bakışları ile sağ elini kaldırdı ve hesabı istedi. Kız, …

Continue reading

Benden Haberler

Hikmet Savatlı - 1 Şubat 2017

Her yazarın başına gelen “istediğim gibi yazamıyorum” sendromu sanırım benim de başıma geldi. Geriye dönük yazdığım yazıları şöyle bir taradım, beş senedir düzenli yazan biri olarak yazdığım yazılarda kendimi tekrar ediyor muydum? Bir noktada evet! Bu noktada ne yapabilirim ayının on hikayesi varsa dokuzu armut üzerinedir diye düşündüm, fakat öyle olmaması gerekiyordu. Gökkuşağındaki tüm renkleri üzerimde taşımalıydım bu vesile ile bir müddet ara verdim. Peki, …

Continue reading

Özlem

Hikmet Savatlı - 6 Ocak 2017

Ne diyeyim ki? Hayır, ne yazayım? Köşe yazarı değilim ama bir yerlerden başkasının düşüncesini buradan paylaşmak huyum değil. Kendi akıl süzgecimden geçirip sonuç çıkarmadığım düşünceleri paylaşmam ben. Öncelikle kendimi ortaya koymam gerekir. Her bombanın ardından, her “terör” olayının ardından “şehirlere bombalar yapardı her gece” yazısı yazdım ben. Dedim ya köşe yazarı değilim ama blogum var, yazı yazdığım site ve dergiler var. İçimde tutamıyorum, paylaşmazsam olmuyor …

Continue reading