Washington’da Yangın

Hikmet Savatlı - 8 Ekim 2020

Amerikan Başkanı KORONAmadı

Hikmet Savatlı - 8 Ekim 2020

Amerikan Kabadayısı

Hikmet Savatlı - 8 Ekim 2020
washingtonda yangın
amerikan kabadayısı

Amerikadan…

Amerikan Kabadayısı

Amerika Birleşik Devletleri başkanlık seçimine 5 hafta kala, dünyanın en kudretli koltuğuna oturacak adayların birbirini “sual etme” daha doğrusu “sınama” yapabilmesi için yıllardır yapılan geleneksel başkanlık münazarası Cleveland, Ohio’da yapıldı. Bu münazaralar, bir moderatör yönetiminde başkanların birbiri ile tartışması, hem birbirlerini sınaması, hem de kararsız oyları etkilemek için bir fırsat. Fox News’den yılların sunucusu Chris Wallace’ın yönetiminde gerçekleşen münazaranın konu başlıkları şu şekildeydi. Anayasa Mahkemesi’ne atanacak yeni yargıç, koronavirüs ile mücadele, ekonomi, ırkçılık olayları ve seçim güvenliğiydi.

Başkan Trump’a yakınlığı ile bilinen Fox’un bu münazarada nasıl tarafsız olacağı düşünülürken, Wallace “Tartışma sırasında tamamen görünmez olacağım, hatta tartışmayı kimin yönettiğini bile anlamayacaksınız!” demesine rağmen muhtemelen tartışmadan sonra hakikaten görünmez olmayı dileyecekti. Uğur Dündar, sevgili hocam rahmetli Mehmet Ali Birand, ve keza Bozkurt Güvenç gibi duayen gazetecilerin önemini bir kez daha anlıyor insan. Chris Wallace, münazaranın soruları kendisinin hazırladığı ve öncesinde cevaplarla ilgili adaylar ile görüşmediğini, koronavirüs önlemleri çerçevesinde adayların el sıkışmayacağını, tezahürat olmayacağını ve nezaket içerisinde bir program olacağını söylediyse de perde 12. dakikada açıldı…

“Koca Reis”

Sever ya da sevmezsiniz, Başkan Trump’ın kendine has bir yapısı var! Paralel evrende bir yerlerde sizin de yakından tanıdığınız bazı siyasilerin iz düşümü gibi! Clinton ve Obama münazaralarını takip etmiş biri olarak, Hillary Clinton ile Başkan Trump arasındaki münazarada Başkan Trump’ın dünyaca ünlü tanınmış, milyarder bir sima olmasının kendisinde yarattığı ışığı siz de görürdünüz. Hillary Clinton’ın ne kadar hanımefendi ve kurt bir siyasetçi olduğunu o münazaralardan görebilirdiniz! Kendisi ile bir araya geldiğim bir etkinlikte kalbimin ondan yana olduğunu ve kazanamadığı için çok üzüldüğümü kendisine söylemiştim. Bana imzaladığı kitabını kütüphanemin en ulaşılmaz yerinde saklıyorum.

O münazaraları ve Başkanın “Make America Great Again” sloganı ile yaptığı birçok miting ve röportajını takip ettiğim için izleyeceği stratejiyi tahmin etmemek zor değildi. Öncelikle rakibini küçümseyecekti ki bu bakışlarından, duruşundan anlaşılıyordu. Sonrasında onun anlatmaya çalışacağı her ne varsa sabote edecek, verilen iki dakikalık süresini kullanmasına engel olacak, onu kendi oyun alanına çekecek akabinde rakibini küçük küçük parçalara ayıracak ve bunu hayatında yaptığı en önemsiz işmiş gibi yaparak sonuna kadar keyfini çıkaracaktı öyle de oldu.

“ Senin akılla yakından uzaktan alakan yok!”

Biden kendini bozmayan, sorulara gerekli cevapları verirken kameraya bakarak konuşuyor, vücut dili ile güven pompalarken oyunlara gelmemeye çalışıyordu ki, Başkan onun dengesini bir anda bozdu! “ Senin akılla yakından uzaktan alakan yok!”Biden şaşırmıştı, Başkan seri şekilde rakibine saldırmaya devam etti!

“Sen okuduğun okulun bile adını unutan, sınıfını zorla geçen vasat bir öğrenciydin, sende akıl ne arar? Bana akıldan bahsetme…” deyiverdi. Aldığı cevap ise;

“Kes lan! Sen Amerikan tarihinin gelmiş geçmiş en kötü başkanısın, Rusya’nın kukla köpeği, yalancının soytarının tekisin!” oldu!

Bu noktada moderatörün araya girmesi ve adayları sakinleştirmesi gerekiyordu ama Başkan Trump ona da gereken cevabı verip susturmasını bildi! Böyle cereyan eden bir münazarada 90 dakika boyunca Başkan Trump bu üslupta, bu saldırganlıkta sürdürürken Biden bana göre daha işini bilen, sorulara cevap veren, oyuna ve tahriklere kapılmayan bir görüntü çizdi.

-“Oğlun Rüşvetçi ve Kokainman!

-“Yalancı Soytarı”

Başkan Trump, Başkan Eski Yardımcısı Biden’ın oğlunu için: “Moskova Belediye Başkanından $3.5M rüşvet aldı, nerede yalan, talan, dolan var hepsi sende ve ailende” diye yüklenirken, Joe, “yalan bunlar! Sen asıl yılda 750 dolar nasıl vergi verebildin onu anlat” dedi ve kendi iktidarında milyarder iş adamlarının vergi kaçıramayacağını söyledi! Bu tartışmanın ironisi, Başkan Trump’ın şirketlerinin milyonlarca dolar vergi ödemesi, akabinde “tabi ki vergiden kaçacağın ben iş adamıyım! Gerekeni yaparım” demesi ve bunun bana göre gerekli etkiyi yaratmaması oldu!

90 dakika boyunca, ölmüş oğlundan, uyuşturucu bağımlısı rüşvetçi oğluna bel altından vurduğu rakibinin ortaya koyduğu her somut icraata, “Ben daha iyisini yaptım, yaparım, yapacağım!” dedi ve ekledi, 47 aylık icraatlarım senin 47 yıllık hayatından fazla, ne konuşuyorsun sen!” karşılığını verdi.

Sınıf Başkanlığı mı, Ülke başkanlığı mı?

Bu kadar kaotik ve son derece seviyesiz tartışmanın yaşandığı münazarada seviye bana sınıf başkanlığı için yarışan iki çocuğun kavgasından ileri gitmiyordu! Ben lisede okul başkanlığı için takımımla beraber adaylığımı koyduğumda, karşı rakibim ile tüm okul önünde yaptığımız münazarada çok daha seviyeli bir tartışma içerisindeydim!

Kısa başlıklarla münazara

Koronavirüs: konusunda Joe, Başkan Trump’ı hastalığı bilip insanları korumadığı ve 200 bin kişinin ölümüne göz yumduğu için suçlarken, Başkan ”Ben her şeyi yaptım olay Çin’in suçu! Yakında aşıyı da getiriyoruz, insanları da koruyoruz!” diyerek açıkladı. Moderatör tam müdahale edecek ve aşının zor olduğunu söyleyecek gibi olmuşken, Başkan “Ben Johnson&Johnson ve Pfizer’la görüşüyorum geçen gün beraberdik aşı yakın.” dedi!

Ekonomi: Biden, başkanlığı döneminde 4 yıl içinde 7 milyon yeni iş yaratacağının, ekonomide 1 trilyon dolarlık büyüme sağlayacağının sözünü verdi. Obama döneminde yaratılan iş imkanlarının Trump döneminden çok fazla olduğunu, kendilerinin Trump’a Amerikan tarihinin en iyi ekonomisini devrettiklerini, Trump’ın ise özellikle pandemideki kötü yönetimi nedeniyle ekonomiyi mahvettiğini söyledi.

Irkçılık: Biden “Şiddetin çözüm olmadığını birlikte, her türlü zorluğu aşacaklarını” söylerken, Başkan Trump, “Ben Amerikan tarihinin Lincoln’den sonra en sevilen başkanıyım! Demokratların yönettiği şehirlerde ırkçılık olayları oluyor” deyip, ağırı sağcı grupları “durun ve bekleyin” diye uyardı.

Size neden oy verelim? Bu soruya Başkan Trump “Çünkü ben Amerikan tarihinin gelmiş geçmiş en iyi başkanıyım! Kimse benim yaptığım hizmeti yapmadı, kimse benim gibi ekonomiyi güçlendirmedi, istihdam yaratmadı, ben yaptım yine yaparım” demesi üzerine Biden resesyon halinde Bush yönetiminden aldıkları ekonomiyi “Sana en iyi seviyede verdik, icraatım yapacaklarımızın ispatıdır!” dedi

            Seçimve oylama: Bir önceki seçimde 46 milyon oy kullanıldığı ve demokratların seçime sahte oy karıştıracağını ve sonucun Yüksek Mahkemede çözüleceğini düşündüğünü söyledi. Biden ise “sisteme güveniyorum” dedi. Geçtiğimiz hafta içerinde Hillary Clinton, “Mükerrer oy kullandırılacak, hile yapılacak, sandıklara ve oylarınıza sahip çıkın! Gerekirse bir avukat ordusu ile seçim kurumlarında hakkınızı aramaya hazır olun” diye bir açıklamada bulunmuştu

Münazaradan sonra yapılan araştırmaya göre izleyenler %60 Biden’ı %28 Trump’ı kazanan olarak buldukları tespit edildiği bilgisini de vereyim. 3 Kasım seçim gününe kadar başkan adayları iki kez daha televizyonda buluşacaklar. 15 Ekim’de Miami Florida’da, 22 Ekim’de de Nashville Tennessee’de karşı karşıya gelecekler. Ayrıca 7 Ekim’de başkan yardımcısı adayları Mike Pence ile Kamala Harris Salt Lake City Utah’ta kozlarını paylaşacaklar.

Amerika’dan şimdilik bu kadar! Gündem bu hafta seçim münazarasıydı. Haftaya, dünyanın merkezinde her türlü güncel haberler ile karşınızda olabilmek dileği ile hoşça kalın…

Hikmet SAVATLI