the wisdom

Geçmiş günlerin hayaleti

Hikmet Savatlı - 12 Mayıs 2016

  Charles Dickens’ın 1843 yılında yazdığı bir noel şarkısı romanında olduğu gibi zaman zaman farkında olmadan geçmiş, bugün ve geleceğin hayaletleri tarafından ziyaret ediliriz. Farkında olmak ve olmamak arasındaki koşuşturmalarımızda arada bir kafa kaldırıp nereden geldiğine, nerede olduguna ve nereye gittiğine dikkat etmelisin. Dayak cennetten çıkma diye bir atasözü var mesela. Şöyle bir araştırınca; dayağını kişiyi günah işlemekten alıkoyduğu için, kutsal bir eğitim aracı olan …

Continue reading

New York Sokaklarında

Hikmet Savatlı - 11 Mayıs 2016

  Parklar Şehri NYC İçine çeşitli koşuşturmacalar sıkıştırılmış bir tempo düzeneğidir hayat. Bir sabah uyanırsın ve hayatının seyrinin geçmiş günlerden sana sunduğu demeti kucaklamak istemez, bu koşuşturmacalardan kaçmak istersin ve genelde o günün adı Pazar’dır. Pazarların yetmediği noktada “tatil” bu tempoyu düşürmek için kullandığımız en kolay çözümdür. Biz de bu tempoyu düşürmek, memleketin gündeminden, temposundan uzaklaşmak için ailecek bir tatil yapmanın güzel olduğunu düşünerek iş …

Continue reading

Vatandaşlık Sınavı

Hikmet Savatlı - 17 Mart 2016

“Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.” M.K. Atatürk “Ben giderim adım kalır, dostlar beni hatırlarsın” Aşık Veysel Şatıroğlu “Ben gidersem devlet yıkılır…” R.T. Erdoğan Soru: 1 Yukarıdaki paragrafta bahsedilen, 1923 senesinden günümüze devlet adamı ve sanatçı duruşu 2016 senesinde 11 cumhurbaşkanından sonra 180 derece nasıl değişir açıklayınız? Soru: 2 “Yeni” diye tabir edilen 1923 senesinde kurulmuş olan …

Continue reading

Çay koydum, Gel…

Hikmet Savatlı - 6 Şubat 2016

Ne güzel bir davettir. Değişik şekillerde demlenir, farklı tatlar içerir ama bu coğrafyada çay tek bir amaç için yapılır. Dostluk için… Her esnafın dükkanın açtıktan sonra yaptığı ilk iş çay demlemektir. Yanına bir simit, biraz ekmek peynir, olursa poğaça tadından yenmez. Konu konuyu açarken bardaklar dolar dolar boşalır. Aman fazla demli olmasın çarpıntı yapar. Duymuş ve yaşamışsındır; “buyurun bir çayımızı için” ile başlayan küçük yerlerde …

Continue reading

Je suis Charlie

Hikmet Savatlı - 11 Ocak 2016

“Je suis Charlie” Ben Charlie’yim… Ben Uğur’um (Mumcu)… Ben Ahmet’im (Taner Kışlalı)… Ben Çetin’im (Emeç)… Ben Onat’ım (Kutlar)… Ben Bahriye’yim (Üçok)… Ben Gaffar’ım (Okkan)… Ben Hrant’ım (Dink)… Ben Haluk’um (Görgün)… Insan hayatı ve ona verilen değer sosyal medyadan takip edin. Diğer bir yandan da kendinize sorun Ahmet Taner Kışlalı neden öldürülmüştü ? Terör saldırıları ve ölü sayıları çok acıdır elbet. Savaşlar gibi… Burada sorun kendinize …

Continue reading

İnsanlar

Hikmet Savatlı - 12 Kasım 2015

Seveni yandırırlar, insanı kandırırlar, gülerler! Meleği andırırlar ve yine de seni kandırırlar! İnsanları anlamak, insanları tanımak… Öylesine zor! Arabesk mi? Olabilir! Belki Flamenko’dur? Kim bilir? Ufukta doğan güneş bu sabah doğacak mı? Kim bilir… Ne kadar çok insan tanıyorsan o kadar karakter var diye mi düşünüyorsun? Aslında ben onları grupluyorum. Çok sık yer değiştirdim, bu suretle çok insan gördüm. Farklı arkadaş gruplarım oldu. Karakterler ve …

Continue reading

Doğanın Rönesans’ı

Hikmet Savatlı - 12 Kasım 2015

Yıllarca verilmiş temaları kemikleştirerek içselleştirmişiz;  Necip Fazıl’ın “Aslında yaprak sıkılmıştı ağaçtan, sonbahar bahaneydi…”demesi yetiyor sana. 31 Ağustos günü herkes ateş böceği! Vur patlasın çal oynasın, aman sabahlar olmasın diye yazlık kıyafeti ile gerdan kıran abiler ablalar; 1 Eylül günü o güzel eğlencede dekor değişmiş, koyu renk kıyafetleri ile Sessiz Gemi’yi söyler olmuş. Resmi olarak ayrılık sezonuna girilmiştir; yazlıklardan, yaylalardan eve dönüş başlamıştır. Bu sebeple anla …

Continue reading

Kültür Şoku

Hikmet Savatlı - 22 Ekim 2015

Gezmek güzel şey… Çok gezen mi bilir çok okuyan mı bilir? Bence ikisini birden yapmalı insan! Okumak güzel şey fakat okuduğunu yerinde görmedikçe, o havayı koklamadıkça konu ne olursa olsun teori sadece havada asılı kalan bir kavram olarak kalacaktır. Yıllarca okul okuturlar, işin teorisini sana anlatmak seni başına geleceklere hazırlamak üzere didinir dururlar. Gel gelelim pratiğini yapamazsan ne okuduğun aklında kalır ne de yapacağın şeyi …

Continue reading

Madrid

Hikmet Savatlı - 15 Ekim 2015

Yorgunluğun adını gezmek koymuşlar oğlum derdi ananem. Biz de sevgilim ile beraber keyifli yorgunluklar yaşamak ve beş yıl önceki Barcelona seyahatimizden damağımızda kalan tapasların tadına bir kere daha bakmak üzere Madrid’in yolunu tuttuk. Yazılarımı okuyanlar biriler, iki yaşında ki oğlumuzdan ve bebek/çocuk ile seyahat etmenin zorluklarını ara sıra yazarım. Bu arada Rodos gezisi notlarım henüz hazır olmadığından daha yayınlama imkanım olmadı. Orada kanun gözünde bebek …

Continue reading

Expo 2015 Milano

Hikmet Savatlı - 15 Eylül 2015

Bilin bakalım hangi ülke dünya fındığının  %97’sini yetiştiriyorum üstelik aganigi naganigi diye bas bas bağırıp Edirne’yi geçince fındıklı lokum bile dağıtamıyor? Geçtiğimiz haftalarda İtalya’daydım. Sebebi ziyaretim İtalyanlara kaptırdığımız Expo’yu nasıl beceremediklerini görmek ve onlarla dalga geçmekti. Bu arada basketbol milli takımımız Avrupa şampiyonasında “makarnacı” İtalyanları yenmiş, ben garibanı da havamızı binbeşyüz sanarak uçaktan inmiştim. Tabi böyle şeyler Amerikan filmlerinde olur! Muhteşem bir şehir, muhteşem bir …

Continue reading