seyahat

NYC Sokak Yemekleri Festivali

Hikmet Savatlı - 15 Haziran 2017

Herkese merhabalar, Bu ay sizlerle bir Amerikan rüyası yaşayalım istiyorum. Tabi formatımız gastronomi üzerine olduğu için, kafanızda oluşacak olan mustang, bayrak ve diğer görüntüleri silmenizi; kendinizi bana bırakmanızı rica ediyorum. Dükkan dükkan gezmeyeceğiz bir cadde üzerinde ayağımıza kadar gelen çeşitli ülkelerin tatlarından damaklarımıza bir dünya haritası çizeceğiz. Uyumayan şehir Hanımefendiler beyefendiler New York’a hoş geldiniz. Şehrin ışıkları bile aklınızı başından almaya yetebilecek güzellikte ama bizler …

Continue reading

Gastronomi Maceraları

Hikmet Savatlı - 6 Şubat 2017

Herkese merhabalar, İnsanlık, yaratıldığı günden beri hayatta kalabilmek için birçok tehlikeye göğüs gerdi. Muhakkak ki her tehlike onun için bir deneyimdi. İnsan, her daim daha güçlü ve daha akıllı olmak için evrildi; deneyimleri ile kendini yoğurarak günümüze kadar geldi. Kendini gerçekleştirme yolculuğunda piramidin basamaklarını adım adım çıktı. Maslow’un ihtiyaçlar piramidine baktığımızda beslenme insanın gereksinimlerinin ilk sırasındadır. İlk insanlar ne yiyordu? Avcılık ve toplayıcılık olarak adlandırılan …

Continue reading

Keşke hayat sosyal medya kadar basit olabilse…

Hikmet Savatlı - 24 Şubat 2016

Yakın-uzak pek çok insanın birbirini takip ettiği bir zaman akışında hayatın gerçekleri olduğu gibi bir arada akıyor. Kahkaha dolu bir anı, sonra bir ameliyat, kayıp aranıyor, memleket elden gidiyor, bir gazete kupürü, doğum ve ölüm… Parmağının tek hareketi ile karmaşık yaşamlar arasında istediğin gibi gezebilir, yorum yapıp beğenebilirsin. Sen ne anlatmak istersen, dinleyen/okuyan/beğenen mühim olmadan paylaşım yapabiliyorsun. Bakış açısı sana kalmış ister hislenerek, ister hasetlenerek! …

Continue reading

Cote D’Azur

Hikmet Savatlı - 19 Şubat 2016

Nice Gezilecek Yerler “Gittiğim her yeri özlüyorum” Bir gezgin atasözü… Bundan tam on yıl önce düşmüştük Cote D’Azur yollarına. St Tropez’den Monte Carlo’ya uzanan Fransız Riviera’sından İtalya’nın kalbi Roma’ya kadar bir gezi yapmıştık. On yıl sonra kendimize fırsat yaratarak sadece Cote D’Azur’u köy köy gezelim istedik. Bu sefer iki kişi olarak gezdiğimiz yerlerde oğlumuz ile birlikte gezeceğiz. İlk olarak yazmam gereken şey, sürekli çocuğunu yanında …

Continue reading

Madrid

Hikmet Savatlı - 15 Ekim 2015

Yorgunluğun adını gezmek koymuşlar oğlum derdi ananem. Biz de sevgilim ile beraber keyifli yorgunluklar yaşamak ve beş yıl önceki Barcelona seyahatimizden damağımızda kalan tapasların tadına bir kere daha bakmak üzere Madrid’in yolunu tuttuk. Yazılarımı okuyanlar biriler, iki yaşında ki oğlumuzdan ve bebek/çocuk ile seyahat etmenin zorluklarını ara sıra yazarım. Bu arada Rodos gezisi notlarım henüz hazır olmadığından daha yayınlama imkanım olmadı. Orada kanun gözünde bebek …

Continue reading

Gıt Gıt Gıdak

Hikmet Savatlı - 9 Eylül 2015

İnsanlık ölmedi içimizde yaşıyor, diye kendimi mi kandırıyorum acaba. Çoğu zaman etrafıma bakıyorum, gözlerimi iyice açmama bile gerek kalmadan, medeniyetin beşiği diye övündüğümüz bu topraklarda medeniyetsizlik üzerine oscar vari ödül törenleri yapabileceğimiz konusunda inancım artıyor. Aslında ölü bir saatte ucuz bir uçak bileti rahat yolculuk seven biri için son derece iyi bir şans. Neden mi? Öncelikle tatilciler yok! Kampa giden çocuklar yok! En güzeli hacca …

Continue reading

Midilli

Hikmet Savatlı - 21 Temmuz 2015

Bir bayram tatilini daha damaklarımızda ve ruhumuzda muhteşem lezzetler bırakarak evimize geri döndük. Sevgilim sağ olsun bizleri (ben ve oğlumuz) çok güzel gezdirdi. İster gurme gezisi de, ister dinlence de, ister yeni keşifler de ne ararsan bu dört günlük tatilde hepsi mevcut. İzmir’den araba ile Ayvalık’a, oradan Midilli Adasına yapacağımız yolculuğumuz sırasında sevgilimin yaptığı çalışmalar sayesinde en güzel yerleri gördük ve en şahane yemeklerden tattık. …

Continue reading

Karnaval Seyahatnamesi

Hikmet Savatlı - 8 Nisan 2015

  Adananın yolları taştan, karnaval diye çıktık baştan…   Düştük yollara, sabahın körü daha kargalar icraata girişmemişken kendimizi uçağa attık. Kuş gibi gittik ve kuş gibi geldik. Oğlum olana kadar uçakta herhangi bir bebeğin yanımda yönümde olmasına tahammül edemezdim. Zira biri ağlamaya başladı mı, bebeler korosu olarak surround bir sistem dahilinde beyin delme operasyonuna başlıyorlar. Tabi tek sıkıntılı ben değilim, başka yolculardan psikolojik baskılar gelmeye …

Continue reading

Eyvah Yine mi Yol!

Hikmet Savatlı - 21 Mart 2015

  Yine Kemiklerim kırılıyor, yorgunluk diz boyu mu geçmiş çoktan göz kapaklarımı aşağı çekerken kendimi havaalanında Ankara’ya giderken buluyorum. “Ankara, Ankara güzel Ankara, Seni görmek ister her Bahtı kara” Valla gel bir de bana sor! Ankara’da askerlik yap, gel bide burayı sev olacak is değil… Ankara’nın en sevdiğim zamanları eve geri dönüşleri başka bir zevk verir tarafı yok. Türk milleti çalışkandır! Günümüzdeki açılımı; her türlü …

Continue reading

Ver elini Paris…

Hikmet Savatlı - 20 Mart 2015

Sabahın köründe karga kahvaltısını etmeden düştük yollara. Sevgilimin ağzı kulaklarında, benim bir gözüm yatakta, TK bilmem kaç sefer sayılı uçak ile Paris’e gidiyoruz. Hani sabahın körü uçakla gidiyoruz günümüz ölmesin. Yıllarca Amerika’da okuduktan sonra havaalanı faresi olup çıkıyorsun. Nerede ne var, nerede vakit geçirilir, hangi salon rahattır, en yakın çıkış nerededir… Sabahın körü uçağında dikkat edilmesi gereken “tek gözlü dev” sendromuna yakalanan yolculardır. Bunlar genelde …

Continue reading