Yılsonu

Hikmet Savatlı - 8 Ocak 2021

Rüyalarda buluşuruz

Hikmet Savatlı - 8 Ocak 2021

Tarihi Kaos

Hikmet Savatlı - 8 Ocak 2021

Tarihler 8 Kasım 2016’yı gösteriyordu ve ABD yine bir yol ayrımında karar vermek üzere sandıklara gitmişti. Bir tarafta yılların politikacısı, eski başkan yardımcısı, eski dış işleri bakanı, eski First Lady’si Hillary Clinton diğer yandaysa artık yapacak bir şey bulamazsam herhalde bu ülkeye başkan olurum diyecek kadar egosu yüksek tutkulu bir ABD sevdalısı Donald Trump.

Yıllardır Amerika’da seçim takip ederim, sanırım çocukluktan kalma bir heyecan. Büyük şehirleri kim kazandı, Adananın kazalarında muhtarlık kimin, koalisyon olur mu? Kırsal kesimden gelen oyları bir daha sayarlar mı? gibi dertlerimiz vardı. Zaman geçtikçe oylar sapa sağlam verildi mi? aman yolda başına bir şey gelmesin, tutanak resimlerini çekmeyi unutmayın gibi sıkıntılar girmeye başladı işin içine! Adana’da İzmir’de sandık görevlisi olarak çalıştım hem de oy verdiğim siyasi görüşün tam kadro olduğu yerlerde başka ideolojik düşünceyi temsilen çalıştım. Benim için önemli olan ideolojisi her ne olursa olsun söz hakkıydı. “Fikirlerinize katılmıyorum ama fikirlerinizi ifade edebilmeniz için canımı bile veririm” sözünden hareketle ifade özgürlüğü için çalıştım. Soruyorlar, hangi partiye temsilci yazalım en az hangisinin varsa ona yazın ya da fark etmez diyorum. Temsilcisi kimse numarasına ulaşıyorum ne gerekirse yapıyorum vs… sonrasında epey uzun bir zaman seçimlerin ilk 6-9 dakikası heyecanlı kalanı sonunu bildiğiniz bir filmin çaresizce belki bir şeyler olur diye izlemek gibiydi. Ne yalan söyleyeyim her ne kadar Titanik’in yapıldığı tersaneye gitmiş olsam da, yapımında çalışanlar ve kurtulanlarla sohbet etme şansı bulsam da, varamadığı limanda yaşasam da; ben Titanik’i ne zaman izlesem batmaz umarım diye izliyorum…

New York’a yerleştikten sonra burada da oy kullandık, her gün birkaç miting izliyor gaza geliyorduk. Evde bırakacak kimsemiz olmadığı için karı koca burada seçimlerde çalışamadık. Ben çocuk baktım Ayşın konsoloslukta temsil ettiği platform görevlisi olarak çalıştı. Ben Amerikan seçimlerinde de görev aldım işleyişin ne olduğunu anlamak ve mukayese yapabilmek için. Seçimler ve seçim notlarım başka bir yazıya kalsın. 

Bu kadar girişi neden yaptım, tarihler 8 Kasım 2016 o zamanlar Virginia’da yaşıyoruz, pizzaları sipariş ettik oturup seçimleri izleyeceğiz tartışacağız vs… tabi bu arada Donald Trump’a kimse şans vermiyor ve Türkiye’deki gibi bir seçim olacağını düşünürken swing stateleri alarak başkanlık yarışında ipi göğüsleyen Donald Trump olmuştu! Nedendir bu şans verilmeyenler hep kan kırmızı çıkıyor…

Ertesi birkaç gün içerisinde güneşli güzel bir hava yakalayarak Washington’a gitmiştik. Egeyi müze gezdirip şöyle bir başkent turu atacak ve US Capitol’u ziyaret edecektik. Ön kapıya yakın bir yere park edeyim az yürürüz dedim, kalabalık polis bizi arka kapıya yakın bir yere yönlendirdi. Bir yer bulup arabayı koyduk ama kalabalıktan yürüyemiyoruz! Ellerinde pankartlı slogan atan gençler, “bizim başkanımız değil” ve “seni başkan yaptırmayacağız” diyerek sloganlar atıyordu! Sloganlar tanıdık geliyor mu?

Şansımıza bizim US Capitol gezimiz ile seçilmiş Başkan Trump ve Başkan Obama’nın ziyaretleri kesişmişti. Biz binaya girerken onun konvoyu önümüzden geçerek içeri girdi. FBI filminden sahneler yaşadık. Kaç kere arandık! Biraz mimari biraz tarih seven biri olarak elimde kamera yakalayabildiğim kadar kare yakalamaya çalışıyorum. Amacım Kanuni Sultan Süleyman’ın heykelini bulabilmek!

Salonları gezdik nerede oy kullanılıyor, nerede çalışmalar yapılıyor kulis neresi gezerken bir ara Aziz Yıldırım sandığımız Mitch McConnel’a rastlıyoruz. Tabi biz ziyaretçi olarak yukarılardan geziyoruz o torunları ile toplantı salonunda geziyor. Ziyaretimizin bitmesine yakın, önden arabayı alayım kapıya getireyim diye önden ayrıldım. O sırada hediyelik eşya dükkanı önünden geçiyorum bir hatıra bakayım dediğim seçilmiş başkan ile karşı karşıya geldim. Kendisini tebrik ettim, elimi koparırcasına sıktı! Tabi insanın aklına “bi selfi çekilelim” demek gelmiyor, Bayan Clinton ve Bayan Obama ile resim çekilmeme gizli servis izin vermedi ama takdir edersiniz ki her gün bir ABD başkanı ile karşılaşmıyor insan…

O günden sonra başkan çizgisini net bir şekilde ortaya koydu ve Türkiye’de karşıt görüş profilinin hissettiklerini tüm Amerika’ya hissettirdi! Nasıl mı? Özetlemek gerekirse ABD başkanlığını servetine servet katma amacıyla kullanıyor olmasının haberi birçok kez yapıldı. Misal ulusal havayolları devlete ait bir ülkenin Başkanın otellerinde düzenlediği eğitimler, turnuvalar ve sponsorluklar çokça gündemde kaldı.

Bugün ABD meclisinde başkanlık seçimlerinin resmiyet kazanacağı tasdik oylaması varken Trump sempatizanları meclise girdi! İsmi ben bu yazıyı yazdığım sırada açıklanmayan bir kadın öldürüldü, polis vs… büyük bir tantana ile bu gurubu sakinleştirip dışarı çıkardı tutuklananlar oldu. Olay halen cereyan ediyor! 

Sizin de bildiğiniz gibi Georgia’da seçimler tekrarlandı, dün seçim 6 Ocak gecesi sonuçlar kesinleşti, 5 Ocak günü Başkan Trump’ın seçim görevlilerini arayarak “beni başkan yaptıracak kadar oy bulun!” talimatları her türlü denetlemeye takıldı! Bunun üzerine Başkan “ben ABD sevdalısıyım ve ben gidersem bu ülke mükemmel olmaktan çıkar” gibi bir açıklama yaptı. Kulislerde başkanın böyle bir işe girebileceği konuşuluyor ama ihmal verilmiyordu! 

Şimdi ben merak ediyorum, Ölen kadın “demokrasi şehidi” ilan edilecek mi? meclis “Gazi” unvanı alacak mı? (ki en son saldırı koloni dönemde 1814’de İngiliz kuvvetleri meclisi yaktığında olmuş) her hangi biri eylemcilere “3-5 Çapulcu” diyecek mi?

 Haftaya gündemin yanında size bu benzerlikleri biraz daha açayım, dünyanın merkezindeki güncel haberler ile karşınızda olabilmek dileği ile hoşça kalın…