Amerika’dan…

Ant içerim!

“Efendiler, yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz!”

Cumhuriyetin ilanı, Ankara’da 101 pare top atışı ile duyuruldu ve 29 Ekim gecesi ile 30 Ekim 1923 tarihinde başta Ankara olmak üzere tüm ülkede bir bayram havasında kutlandı. Bilge önderimiz Mustafa Kemal Atatürk bu günleri 29 Ekim 1933 tarihinde kaleme aldığı 10. Yıl Nutkunda, bu günü “en büyük bayram” olarak nitelendirmiştir.

Osmanlı – ABD ilişkileri

ABD genelinde Türk imparatorluğu olarak bilinen Osmanlı İmparatorluğu ile ilk defa 1795 yılında Kuzey Afrika’da Cezayir ve Tunus açıklarında donanma savaşında karşı karşıya gelerek bir zafer kazanmıştır. Daha sonrasında 4 yıl süren Kuzey Afrika savaşları sonucunda kazanılan imtiyazlar ve ticari anlaşmalar neticesinde;  ABD başkanı Jeferson, Amerika’nın 1802’de İzmir’e ilk konsolosunu atamıştır.

Başka bir yazıda Osmanlı ABD ilişkilerinden tutar günümüze kadar geliriz, fakat bu gün Cumhuriyetimizin kuruşunun 97. Yılı…

Atatürk felsefesi

Bir ulusun küllerinden sıyrılıp, üzerinde dağlanan kabuğu atarak, özgürlüğe koştuğunun hikâyesidir Cumhuriyet… Yazarı Türk halklarını arkasına alan Mustafa Kemal Atatürk’tür. Elimden geldiğince onu daha çok anlamaya çalıştığım şu günlerde size Atatürk’ü, devrimlerini, hayat felsefeni anlatacak değilim. Yaşadığım her gün kendisini örnek alıyor ve varlığının hayatıma kattıkları için şükrediyorum.

İlkokulda karga kovalayan Mustafa’dan alıyorlar öldüğü güne kadar anlatıyorlar da anlatıyorlar lakin Atamızın felsefesini anlatmıyorlar! Başından geçeni hikâye gibi anlatıyorlar. Devrimlerini, ilkelerini ve felsefesini anlayamadığınız Atatürk’ten korkacaklardı öyle de oldu…

Hayır, girmeyeceğim! Devrim, karşı devrim, yobazlar yada başka bir şey…

Mustafa Kemal zamanının ötesinde bugün bile hala konuşulan, ölümünden yıllarca sonra bile konuşulan ve en büyük eseri Cumhuriyet olan bir lider. Varlığının ötesinde etten kemikten sıyrılarak bir ideolojiye evrimleşmiş bir yaşam biçimi olmalı!

Kimse anlatmıyor Atatürk’ün Sofya günlerini, böbrek rahatsızlığı nedeni ile şehzade Mehmet’e eşlik edemediğini. Bilmiyoruz Fikriye’yi, anlayamıyoruz Latife’yi, bir sır perdesi ardında yazılan onca kitap birbirinin aynı olmanın ötesine geçemiyor. Evindeki kilimleri satıp gerekli yerlere borcunu ödediğini biliyoruz. Köstekli saatin hayatını nasıl kurtardığını nasıl “gazi” olduğunu biliyoruz, ama dehasının sınırlarını bilemiyoruz.

Onuncu yıl nutku, bir dertleşme bir yol haritası gibidir. Orada okunulan hissiyat ile devrimleri değerlendirmek onu günümüze adapte etmek hatta sonrasına gidebilmek önemlidir.

Keşke biraz daha fazla yaşayabilseydi, keşke biraz daha fazla bizlere örnek olabilseydi, zira yokluğundan istifade eden, gölgelerde saklanan ayaklar baş olamaz, yüzünü batıya döndürmüş güzelim cumhuriyeti, coğrafyasının bataklıklarına gömemezlerdi.

Adanalı hemşerim Kubilay’ın başı için ortalığı yakıp yıkan, yokluğundan yüz yıl sonrasını gören, Cumhuriyetimizin kurucusu, bilge önderimiz Mustafa Kemal Atatürk…

Açtığınız hedefte, gösterdiğiniz amca hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim…

Amerikan gündemi,

            Başkanlık seçimlerine 8 gün kala, Cumhuriyetçilerin yüksek mahkeme adayı Amy Coney Barret’ın göreve kabulü ve akabinde yemin töreni sonrası bugün işe başlayacak olması gündemi bayağı etkiledi.

            Barret’in greve gelmesini senato çoğunluğu elinde olan Cumhuriyetçilerin ülke yönetiminde yıllarca söz sahibi olacağı hatta (olur olmaz bilemiyorum) Biden’ın kazanması hallinde onu “topal ördek” durumuna düşüreceği konuşuluyor. Zira yüksek mahkemede 6-3 gibi bir üstünlük demokratları hayli zorlayacak. Gündemde oylama için bekleyen göçmenlik yasası, sağlık yasası gibi birçok kritik kanun var.

Amy Coney Barret hakkında, vefat eden efsane yargıç Ruth Bader Ginsburg’un kadınlar için açtığı tüm kapılardan geçerek arkasından bu kapıları onun gibi geleceklere tek tek kapatacağı da konuşulan diğer bir konu…

Amerika’dan şimdilik bu kadar! Gündem bu hafta kısaca yeni atanan YM yargıcı Barret ve 97 yaşına giren Türkiyemizdi. Haftaya, dünyanın merkezinde her türlü güncel haberler ile karşınızda olabilmek dileği ile hoşça kalın…

Hikmet SAVATLI