
Bir hafta sonu planı yada kaçamağı gibi düşünebilirsin.
Hayat koşuşturmasına sonra kaldığın gibi istediğin tempodan devam edebilirsin.
Adına ne dersen de, hayat, kader, yaşam seni bir noktada bir yerlerinden yakalar. Maddi yada manevi üzerine inen tokatların haddi hesabı yoksa yaşadığın buhranın adı DEP 100 yani depresyona giriş.
Basit ölçekte insan doğar, yaşar ve ölür…
İlkokul matematik dersinde A noktasından B noktasına gidiş gibi de düşünebilirsin. Noktalar arası mesafeyi belirleyemesen de gideceğin yol tamamen sana kalmış. Ben kendi adıma B noktasına gidememeyi tercih etsem de bilinen son nokta olduğundan yolu uzatma niyetindeyim. Sevgilim bu konuda bana hep güzel yollar gösterdiğinden keyfim çok şükür yerinde.
Yediğin içtiğin senin olsun! Gezip gördüğünü anlat…
Küreselleşen dünyada artık gezmek görmek birkaç tuş ile yapabileceğiniz bir iş. Tabi dünya gözü ile görmek, havasını koklamak, sana verilenden başka bir görsele yoğunlaşmak. Kısaca işi hikayeleştirmektir senden istenen!
Peki, bunun Dep 100 ile ne ilgisi var?
Şöyle ki; artık yemek, içmek ve bunları resimlemek bir sanat kabul ediliyor. Çok pahalı bir restorana gittiğinizde tabağına konan “kuş kadar” porsiyonlardaki yemek, pişirme tarzından, malzeme seçimine, sunumundan tat ayarına kadar başlı başına bir sanattır.
Bu gün seni ege bölgesine kaçırıyorum, bununla birlikte bilmediğin değişik lezzetlerin dünyasına giriş yapacağız, lütfen kendi çatalını getir!
Arapsaçı, Dağlama, Deli Kereviz, Deve Tabanı, Cibez, Ebegümeci, Eşşek Helvası, Hardal, İğnelik, Kuzukulağı, Körmen, Radika, Şevketi Bostan, Tilkişan, Turp Otu, Yabani Marul, Yabani Rezene…
Bütçene göre, kendini rahat hissedeceğin bir taşıt ile İzmir’e geldiğinde seni karşılayacak kalabalık bir gurup bulacaksın.
“inek miyim ben! Ot mu yiyeceğim…” dersen, bünyendeki ön yargı duvarlarına bir tuğla daha koymuş olursun. Bu duvarlardır senin ile hayat arasına girerek yaşamdan zevk almanı engelleyecek ve Dep 100 dersinde seni başarıya götürecek unsurların başında gelir. Kişi bu duvarlara özgüven balyozu ile dalmalı kanımca. Çıkacak molozun içine ise, her koşulda hayatta kalabilen, uzun ömürlü zeytin ağaçları ekmeli.
Bir Adana çocuğu olarak çoğumuzun ortak geni olan et oburluk genimi burada başlarda bu tepki ile sonraları zevkle törpüledim. Zeytin ağaçları ektim zihnimin et kokan bölgelerine. Egenin en güzel yanlarından bir tanesi de zeytinyağı. Dünyanın ilk zeytinyağı fabrikası mesela Urla’da…
Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemde balıkçılık ne kadar da geri kalmış! Burada öğrendim ben ahtapotun plastik tatlı olmadığını, ıstakozun güzelliğini, yengecin tadını. Laf aramızda kalsın balık bile ayrı güzel!
İşin güzel tarafı hangi balıkçıya girersen gir, adını sanını bilmediğin otlarla bir mezeler yapılıyor of of of…
Buradan yunan adalarına geç, gir bir balıkçıya sanki memleketteymişçesine aynı tatlar. Vakti olanlar için söylüyorum, günü birlik değil hafta sonu kaçamağı yapacağız. Cumartesi sabah gelirsen, Kordonda gez, mis gibi deniz havasını içine çekerek şöyle bir boy yürü. Müze desen var, sergi desen var, eğlence desen var, egenin sıcaklığını insanlarına yansıtmış bir şehir.
Yer Kramer Palas,
Gazi Mustafa Kemal Şefkatli bir ses tonu ile… “Vre Dimitri” diyor, gel bakayım.” Garson, “Buyur Pasam) diyor, Ş’lere dili dönmeyen kırık dökük Türkçesiyle.
“Sizin Kosti” diyor… işgal sırasında İzmir’e gelen Yunan Kıralı Konstantin’i kast ederek.
– Sizin Kosti geldi mi buraya?
– Geldi Pasam…
– Oturdu mu bu masaya?
– Oturdu Pasam…
-Güneş batarken rakı içti mi?
– İçmedi Pasam…
– E o zaman sormadın mı vre çocuk ne halt etmeye almış İzmir’i?
Atatürk’ün bu anısını vasiyet bilerek akşamüzeri kordonda, güneşi rakı kadehine batırmalısın.
Bu aktivite için her bütçe ve zevke göre mekanların olduğu kordonda, Deniz Restoran bir İzmir klasiğidir. Değişik tatlardan sütte balık denenmeli burada. Adabeyi’nde soslu midyeyi başka bir gelişine bırak. Tabi damak zevki bünyeden bünyeye değişiklik gösterir, mezelerin hepsinden tadımlık bir maraton yap, pişman olmazsın. Üçüncü bir seçenek olarak ben Yengeç Restoranı ve ballı karidesini tavsiye ederim.
Gece ise Gazi Kadınlar Sokağında her tarza hitap eden eğlence mekanlarında sabahın ilk ışıklarına kadar gezebileceğin barlar seni bekliyor olacak.
Zaten gün sonunda Dep 401’e geçiş yapmış olduğunu eve dönüş yolunda, burnuna zeytinyağı kokusu duyduğunda anlayacaksın.
Bu kış aylarında elimizden gelen bu kadar J
Hadi bakalım önyargılar konmadan çantalar hazırlansın…
Hikmet SAVATLI | The Wisdom