Yemek yapmak sanat işidir. Günümüz şeflerinin, elinden çıkan gurme tabaklar bana göre sanat eseri özelliğini taşır. Örnek vermek gerekirse, yaşadığın şehirde tabağı 15 TL den başlayıp artarak giden restoranlar muhakkak vardır. Onların Instagram ya da Facebook sayfalarına gir ve menülerindeki yemek resimlerine bir göz at, bütçenin el verdiğine mutlaka git. Öyle güzeller ki yemeye kıyamazsın!

Günümüz dünyasında yemek sektöründen doğan ve artık ayrı bir sektör olarak değerlendirilen yemek fotoğrafçılığının dünyadaki en önemli ismi, David Loftus. Peki, kimdir bu adam? Kendisi Jamie Oliver’ın 15 yılı aşkın süredir resimlerini çeken ve bu sektördeki trendleri devamlı değiştirerek başka yerlere götüren bir dahi. Jamie Magazine’in genel yayın yönetmeni Andy Harris yine bu sekterdeki en önemli isimlerden bir tanesi.

Hem bu dergiler, hem de Jamie Oliver’ın restoranları memlekette bulunduğu için, ister gidip ye, ister bir bayiden bu dergiyi alarak resimlere ve tariflere bir göz at! Ne demek istediğimi anlayacaksın.

@hikmetsavatli benim instagram hesabım, kendi bütçeme göre gittiğim restoranlardaki yemekleri cep telefonumla çekip kolajlayarak kendi sosyal medya hesaplarımdan arkadaşlarım ile paylaşırım. Aslında bu bana göre son derece normal bir eylem. Bu arada instagramı sadece yemek resimleri paylaşmak için kullanıyorum. Haber kanalları dahil aşağı yukarı her kanalda bir yemek programı yayınlanıyor. Orada farklı bütçelere göre malzemelerden her çeşit yemek yapılıyor. Benim favori kanalım TürkMax Gurme. Ayhan Sicimoğlu’nun programlarını kaçırmamanı tavsiye ederim. Telefonuma notlar alarak takip ediyorum bu tarz programları, yolum Venediğe düşerse Siyah Kalamar Rizotto’yu yazdım mesela. Vedat Milor ve Mehmet Yaşin’in izlemediğim programı yok. Kitap okumayı sevenler için Vedat Milor’un Floransa da makarna ve şarap üzerine yazdığı kitabı ayrıca tavsiye ederim.

Sosyal medyanın, hayatta bize tur bindirmesi ile birbirlerimizin hayatlarının daha bir içinde olup, takip hızımızı artırdığımız şu günlerde, sosyal medyadaki yemek resimleri paylaşmanın ayıp olmadığını hala öğrenemedik!

Genelde; • “olan var olmayan var!” • “ayy! Canım çekti!” • “Ama ben diyabetim!” • “Ya ben bugün diyete girdim!”

Gibi uzayıp gidecek serzenişler “Ayıp!” ile biterken ben aslında o yemekleri çoktan sindirmiş oluyorum.

İnsanların kendi hobilerini, severek yapmasını ve bundan duydukları mutluluğu arkadaşları ile paylaşması kadar doğal olan ne olabilir?

Kendi ve arkadaşlarının sosyal medya hesaplarına bak! Kendi yarattıkları ne var? Yazdıkları bir yazı var mı? %90 sağdan soldan buldukları basmakalıp yazı, özlü söz vb. gibi linkleri paylaşırken kalan kısım kendine göre “yaratıcılığını” konuşturup o yönde paylaşımda bulunuyor.

-Yemek resmi koyma acıkıyoruz!

-E kardeşim ben bu sosyal medyanın beslenme kolu başkanı mıyım?

Neden benim özgürlük alanıma müdahale ediyorsun ki? Ben senin hobini paylaşmana bir şey diyor muyum? Senin paylaştığın ve benim nefret ettiğim şarkıların altına yorum yapıp, dinleme böyle şeyler, otobüste gerdan kırasım geliyor!
Diyor muyum?

Demiyorum! Neden çünkü ben senin kişilik haklarına saygılıyım. Paylaşımı takdir etmek gerekiyorsa adam oraya beğen tuşu koymuş basarım, gaza gelirsem yorumumu da yazarım!
Bütün bir gün bir ofiste oturan bir sosyal medya bağımlısının tatilde olan arkadaşına, koymayın böyle resimler! Ayıp! Biz gidemiyoruz! Canımız çekiyor gibisinden nasıl kritik yapılmıyorsa yemek resimlerine de yapılmamalı!

Nefis ve onun terbiyesi konusunu istersen Ramazan ayı geldiğinde bir daha işleyelim!

Bir arkadaşım Dayısı, nenesi, ebesi, babası, annesi ile resim koyduğunda, bu yakınlarından birini kaybeden biri onun altına nasıl bir yorum yazar? Yan yana gelince benim ebem öldü, ebe resimlerini tasvip etmiyorum sende koyma demeli mi?

Yemek yemek ayıp mı ki resmini paylaşmak ayıp olsun!

Mesele örf ve adetler ya da gördü değil…

Sevdiğin iş ve uğraşı yapmakta!

Sevgilim benim resmimi koymasa Sosyal medya hesaplarında resmim olmaz. Ben kendi yazılarımı paylaşırım, kendi çektiğim fotoğrafları paylaşırım, izlediğim filmleri paylaşırım, kısaca kendi dünyamı paylaşıyorum.

Son olarak, stada gittin orada satılan köfte ekmek, dürüm vs. sağda solda bunu alamayanlar var en iyisi ben bunu almayım demiyorsun! Bir yerde yemek yerken bir tanıdığını gördüğünde masana buyur etmiyor musun?

Sosyal medya hayatın alt yazılı ve resimlisidir! Bak şu şarkıyı dinle! ben bayıldım, bak ne kadar güzel bir manzara! Sen de bak, bak ne güzel yemek! Sen de ye…

Not: o tatili, o yemeği, o şarkıyı ya da sosyal medyada gördüğün ve canının çektiği her şey için şöyle bir hizmet öneriyorum. Cep telefonuna “CANIM CEKTI” yazıp adresinle beraber 3399’a gönder bir teneke kına evine gelsin. Daha ne diyeyim ?

11.04.2015 tarihinde www.citymersin.com da yayınlanan yazım

 

Hikmet SAVATLI | The Wisdom