Bir umuttur yaşatan insanı, tabiki iyi niyetli olup pozitif düşünmek lazım, gel gelelim yeni yıl kirayı, arabanın taksidini, kredi ödemesini yapmayacak uçup direk cennete girilecek havasını sevmiyorum…

2016 çok kötüydü 2017 iyi geçsin bari…

Yanlış. Belki çocuğu olmayan bir çiftin yıllar sonra çocuğu oldu, açık öğretim mezunu bir kadın bir yerlere müdür oldu, kanser ile mücadele eden adam hastalığını yendi. Bunların hepsi 2016 da oldu…

Bugün 105 kilo olan adam 1 Ocak itibarı ile diyete geçeceğim, spora başlayacağım, at olacağım, küheylan gibi gezeceğim moduna sadece Yeni yılda girer (yada her pazartesi, yada her ayın 1 inde)

Uzun lafın kısası, benim için, yılbaşının Doğum gününden veya herhangi başka bir günden hiç bir farkı yoktur. Kaçıranlar, kutlayamayacaklar, İkisi için de üzülmeyin seneye bir daha var der geçerim.

Hep umutlar, beklentiler, sistemin içindeki insanları yönlendirme çalışmalarıdır, sizden fayda sağlayıp bir şekilde sizi sömürme, kontrol etme toplum bazında morfin salgılamanızı sağlamaktır. Nasıl mı?

Piyango bileti almayanımız var mı?

Yarın sabah bir heves bakılacak büyük ikramiye bende mi? Teselli? 300-500 bişey? Lan amorti bari! Ve işte buyurun 2017’nin ilk hayal kırıklığı. Sistem umut tacirliği ile o bileti size aldırdı (şeytan tarafından kandırıldın müslüman din kardeşim, unutma bu işler sana haram ayrıca öyle masumca bilet almak değil iş) cebinizden paranızı aldı, umut koydu. Artık milyonlar gibi onun esirisiniz, talihli olma arzusu ile yanan bir grup insan olarak yayacağınız toplumsal morfin “ya çıkarsa” olacaktır…

Bu gün ister 11 Ocak’ta olan Mekke’nin fethini kutla, ister yeni yılın gelişini kutla, ister 25 aralık gecesi kutlanan krismıs’ı kutla…

“Müslüman yılbaşı kutlamaz”
“Noel Baba adam olsa bacadan girmezdi” diyen vatandaşlar bu sene pek polemik yaratmadılar. Yada ben kendimi onlardan korumayı başardım. Ayrıca hep merak ettim, müslüman yılbaşı kutlamazsa (hani çok dinimize bağlıyız ya) her sene taksimdeki tacizleri yapan arkadaşlar hangi dine mensuptur?

Saçmalıklar silsilesinin olmadığı, birini kazıklamak için değil yardım etmek için çalışan insanların olduğu, ayrımcılıklar ve cinsiyetler üzerine değil “insan” olduğumuzu ve ona göre yaşamamış gerektiğini bilen, başkalarının hakkını da kendi hakkı gibi savunan insanların olduğu bir dünya istiyorum!

(Hadi Abidin bana bu dünyayı çizebilir misin)

Herkese mutlu seneler, yine de umut etmekten vazgeçmeyin…

Herkese sağlık, mutluluklar, öpücükler, saygılar, sevgiler, dans ve renk (para demiyorum, gelip geçici o)

Ha bi de toplu mesaj sevemedim gitti

Hikmet SAVATLI