Şiir

Limon

Hikmet Savatlı - 20 Ocak 2018

Bir limon aldın, kestin suyu kesme tahtasına aktı, sıktın yarısını, çekirdekleri düştü eleğe lifleri takıldı, suyu aktı ama… Sıkı sıkı bastırdın sıkacağa doğru, asitleri eline geçti tazeydi limon ve ellerin mis gibi limon koktu. Eleği çıkardın sıktığın limon suyunu salataya döktün. Elini kuruladın sofraya oturacaksın elin yapış yapış, kalktın yıkadın. Geçti gitti o koku, sen kokuyordu ellerin oysa… Salatayı yedin sindirdin, masayı topladın ne limon …

Continue reading

Dünyanın ta kendisi

Hikmet Savatlı - 21 Temmuz 2017

Bir yanı gündüz, Bir yanı gece, Hayatın tam ortasında, Göz bile kırpmadan Yaşamak gerek… Tavşan gibi sekerek, Köpek gibi gezerek, değil… Ağaç gibi, Su gibi, Dünyanın ta kendisi gibi. Yaşlanmak gerek… Hikmet Savatlı

Continue reading

Ağladıkça

Hikmet Savatlı - 11 Temmuz 2017

Ağladıkça güneşi görmeyi vaad eden ince ruhlu insanları sevdim hep! Mesele sofistike olmak değildi… Sadece balta olmak istemedim, üretim çarkındaki sıradan bir ürün değilim, hiç olmadım… Şunu da ekleyeyim balta olsaydım eğer, majorite gibi olmazdım. bir ucumda filiz olurdu… Şimdi ben sana nasıl anlatacağım filiz aslında yüz yıllık bir çınardı belki… Neyse, derdimiz karanlığa gömülmek değil… Güneşi görmek… Ağladıkça dağlarımız yeşerecek, Güneşi tutacağız, Güneşi göreceğiz… …

Continue reading

Çeşme

Hikmet Savatlı - 5 Aralık 2016

Tutabilmek seni, avuçlarımın arasında 2 elimle! Parmaklarım arasından kaçırmadan… 1 tek damla dahi senden, Kanakana içmeye değer… Hikmet SAVATLI

Continue reading

Mandal

Hikmet Savatlı - 30 Kasım 2016

  Hadi şanslısın dediler, Beni dış kapıya mandal ettiler… Oysa dışarısı soğuk, Islak… Hele o zifiri karanlık yok mu ? Sevgiden yoksun, Tahta kurularının yediği kapıya sırtım dönük, Her an biri boğazımı sıkacak gibi… Bembeyaz bir çarşaf olsam dahi; Boğazıma geçirerek mandalları, Darağacı gibi kullandıkları ipe, Asarlardı beni, kesin… Hadi yine iyisin dediler, Üstelik birde sırtımı sıvazladılar! Gelen geçen tuttu yakamı, Hoyratça bastı üstüme, Nefretle …

Continue reading

ihtiyar

Hikmet Savatlı - 17 Kasım 2016

Aklımda bir dörtlük vardı Düşünürken gözlerim dolmuştu, İlk önce o dörtlük, Sonrada akıl… Gözlerde donmuş bir fikir, Kafada kalmış ayak izleri, Ah hep o tilkiler! Ellerim de buz gibi… Tam takır olduk iyi mi? Hikmet Savatlı

Continue reading

Çok geç

Hikmet Savatlı - 13 Eylül 2016

  Sen gözyaşlarına rakı koydun mu hiç? Ben koydum… Nasıl tuzlu geldi biliyor musun? Açık yaraya basar gibi… İnsan boğuluyor rakı şişesinde, Solungacına solungacına basmıştır oysa. Bir yandan hıçkırık Bir yandan su, Bir yandan tuz… Elbet sırt üstü döneceğim, Tuzlarım dökülecek, Kamburum, Boğazımdaki düğümler gibi çözülecek. Anlarsın beni belki, Aranızda insan olanınız varsa… Ama nerde? O bile bodrumda karaya vurdu! Bazen dönülmez bir akşamın ufkundasındır, …

Continue reading

Hayat

Hikmet Savatlı - 12 Temmuz 2016

Bir nefes ile başlar Bir nefes ile biter Almaya başlarsın Alacak yer kalmadı mı? Herşey yeni başlar Sonrası mi? Yemek Oyun Belki kahkaha Bir nefes ile başlar Bir nefes ile biter Vermeye başlarsın İçinde kalmadı mı ? Bitti geçti gitti Sonrası mi? Helva Gözyaşı Belki kahkaha — Keşke hep “Güle Güle” git deseler, “hoşça” değil kalan da kahkahalar ile kalsa… Hikmet Savatlı | The Wisdom

Continue reading

Ay Işığına Tutulmak

Hikmet Savatlı - 9 Temmuz 2016

  Tut ki ellerime dikenler batmış, Korkma, Ben senin ellerini kalbimle tutuyorum… Tut ki gözlerime perdeler inmiş, Korkma, Ben seni gözlerim olmadan da görüyorum… Tut ki kalbim durdu, Aklımdasın, Tut ki aklım gitti, Ruhumdasın, Tut ki öldüm! Yine de korkma; Sen hep beni tut… Güneş olsam da tut, Denizde tuz olsam da tut, Çiçekte polen olsam da tut… Hikmet SAVATLI | The Wisdom  

Continue reading

Varlıktan Yokluğa

Hikmet Savatlı - 9 Temmuz 2016

  Bir kutuda dualarla uyansam, Etrafımda tüm sevenlerim, Tutsa buruş kırış ellerimden, Evlatlarım, torunlarım… Birileri elime bir baston verse, Yavaş ama kararlı adımlarla bir hayrata gitsem. Gelse yaşlı bedenimin ardından, Evlatlarım, torunlarım, arkadaşlarım… Yüzümü yıkasam, Sonra bir duş alsam camide… Hep beraber eve gitsek. Oturup hep beraber üzülsek… Gözlerim seni arasa? Zaman geçse… Yine birlikte üzüldüğümüz bir gün, Gözlerimizin yaşı ile, Bir caminin avlusundaki kutudan, …

Continue reading