
Doğu Perinçek…. ÖZGÜR
İlker Başbuğ…. ÖZGÜR
Tuncay Özkan…. ÖZGÜR
Mehmet Ali Çelebi…. ÖZGÜR
ve daha niceleri… Sudan sebepler ile özgürlüklerine pranga vurulan, hayal ve düşünceleri parmaklıklar arkasında çürümeye bırakılan insanlar!
Suçunun ne olduğunu bilmeyen yuvasından, evladından 1994 gün ayrı bırakılan bir baba…
Adam olsun diye askere gönderildiğinde, hiç görmese bile onun komutası altında olunan bir komutan…
bu arada futbol kulübü başkanı, genelkurmay başkanı, ve terorist başının aynı suçtan yargılandığı bir sistemin neresinden tutup çekiştirmeli o ayrı bir konu. ne yazık ki bu ülkede para TOMArları ayakkabı kutusunda istif edilirken, parasını ödeyemediği için evladını ayakkabı kutusunda teslim alan babalar var! (acısının üzerine döşenmiş kırk – elli binlik fatura cabası…)
tape tape kullandığımız gündemlerimiz var! ölümünden 400 sene sonra şehzade Mustafa’ya ağlar, N’oldu lan yeni kaset var mı diye birbirimize tweet atarız! “Sıfırlama” teriminin alanını toplumsal ahlaki normlarımız için genişlettik!
toplumsal acı/utançlarımız Menderes’i astınız, Özal’ı zehirlediniz Erdoğan’ı yedirmeyiz diyerek kamçılanırken, “her yer ne güzel başbakan!” nidaları ile taçlandırıldı! 4 bakan, devletin verdiği maaş yetmezmişcesine, kuklacılık ilkeleri le evlatları üzerinden para kazandıkları için istifa ettirilirken, bakanların başı taban ve halk beni istiyorsa üç dönem kuralını kaldırabiliriz buyurmuştur! (tabi bu bağlamda üç dönem kuralından yeri değişen/kızağa çekilen siyasi kimlikler bozuk para gibi harcanmış(!), naftalinlenip dolaba başka baharlara kaldırılmıştır!
Kırmızı güzeldir dedikten 24 saat sonra aslında mavi daha bi güzelmiş diyerek köçek gibi oynayan, Mevlevi dervişinden ala fır döndü gibi dönen siyasiler. “dön de baba dönelim” diyen kemik kitle sanırım bir tek bu ülkede var. Başbakanken hazırlattığı yasayı araseçimden sonra ana muhalefete düşünce “veto” eden siyasetçi(!) yahu bunlar dini propaganda yapıyorlar ayrıca hırsızlar dedikten 24 saat sonra hırsız dediği adamın partisinde başkan yardımcısı olan siyasiler(!) vatandaşa sizler için varız diye hayli samimi beyanatlarda da bulunurlar…
şehir meydanlarındaki siyasi cehalete bir ışık yakmak isteyen insanlar rant, siyasi çıkar, erk sarhoşluğu, vb… gibi duygular ile, devletin malı deniz yemeyen domuz ilkesi ile köşe yastığı yapılmak istenmiştir! yerel yönetimlerde kent için faydalı olacak Profesörlerin üzeri ilkokul mezunu tahsili/vasfı olmayan adaylar için çizilmiştir! Atama bekleyen binlerce öğretmen, onlarca öğretmensiz okul… Böyle bir denklemde kent refahı için kim daha yararlı olur? İşte bizim Atamız bu denilip dünya tarihindeki en karmaşık, korkunç hanedana atıfta bulunuluyor. Kendimce bir düzeltme eklemek isterim, o zamanlarda bile küçük çocuk işin ehlinin yanına verilerek meslek öğrenmesi istenir, yetenekli çocuk ise devlet adamı olarak yetiştirilir, etnik kökenine bakılmaz yüce devlet için hayırlı bir evlat olması istenirdi.
bizler zaten ellerinde tablet ile gezen gençleriz (sanki Gezi Parkındakiler O.D.U.N.) Milli Eğitim Bakanlığımızın gençlerimize hayat dersi Oku, Değerlendir, Uygula, Neticelendir… O.D.U.N. ol diyor alt beyinciğe;)
toplumumuzun cehaletine ve konsantrasyon eksikliğine Aziz Nesin “Zübük” isimli romanında öyle güzel anlatıyor ki…
Zaman zaman aklımdan başbakan replikleri geçer kendi kendime gülerim. her mitinginde aklıma başka başka şeyler gelir. mesela:
” – değerli kardeşlerim şimdi bir zat adını söylemeyim siz onu çok iyi bilirsiniz…
(kalabalık tövbe fikri yok, bön bön bakıyor, başbakan tiyo vermeye çalışır)
– hani bu zat varya…! çok yüksek yerlere çıktı neredeyse aya gidecekti sevgili kardeşlerim…
(kalabalık akıllı tabi Kılıçtar… CaHaPe… yoksa bizmiyiz lan?!?! Hülooooğ… Başabakan durumu lehine çevirmek için kalabalığa yormadan oynamayı seviyor)
– Değerli kardeşlerim Felix denen bu zat atmosferden dünyaya atladı…
(kalabalığı görsen sanki Felix hergün mahalle kahvesinde tavla oynuyor! Yuuuuuuuh! hemen bir kontra gelecek şimdi)
– Peki biz ne yaptık? Geçen gün Japonlarla anlaştığımız Turksat SLX uydumuzu allahın da izni ile uzaya gönderdik..
(Hüloooooğ, her yer ne güzel başbakan…. Şimdi bastırıp iki puanı alacak)
– Peki neden? (burada es alıyor kalabalığın şakşukası ve hindi gibi kabarma evresi as sonra kükreyecek) içimzdeki allah sevgisi için değerli kardeşlerim. Felix gibi çıktığı yoldan dönenler işte bu CaHaPe (yuuuuuuuuuuuuuuuuuhhh…) zihniyetli kişilerdir! Hamdolsun biz yolumuzdan hiç geri dönmedik! ne dedik durmak yok yola devam…
(Kalabalık mest, kartacanın fethinin romada yapamadığı etkiyi başbakan malatya’da yakaladı. hülooooooğ…)”
Seçimlerden sonra okyanus ötesine selam gönderenlerin meydanlarda işte bu CaHaPe’n,n PENİSilvaya’daki kainatın imamı hocası varya kısmından bahsetmeyeceğim…
Kendi tankımızı ürettik, ALTAY…
kendi mimari tarzımızı yarattık TOKİ…
HÜRKUŞ görsen bi Concorde, Albatros, Zümrüd-ü Anka…
Kendi siyaset tarzımız Süleyman Demirel… (parola: Yılmak yok)
Milletin büyüklüğü Mynammar’daki türk yapımı camiden türk hocanın okuduğu ezan gibi yükselirken, doğu illerimizde kardan kapanan yollardan yetersiz hastahanelere gidemeyerek ölmüş insanla inişe geçer…
“ben lafa değil icraata bakarım” diyen arkadaşım…
Yoluna el açan fakire veriyor musun bir yemek parası?
Oturduğun yerden yerel ve ulusal siyaseti sadece eleştiriyor musun?
haksızlığa ne kadar direniyorsun? (“Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır!” Hz Muhammed (S.A.V.) bu sözü hatırlıyor musun?)
Biliyor musun? Ayakkabı kutusundaki paraların senin cebinden çıktığını?
Biliyor musun? Biberli, Portakallı gazları suları senin ananın, bacının, kardeşinin yediğini?
Gizli devaluasyon olduğunu “Sıfırladım” Buba bi 30 Milyon € kaldı diye hayretle dinlerken oturduğun yerde fakirleştiğini?
Sevineceğin yerde soracak mısın? Doğu Perinçek, İlker Başbuğ, Tuncay Özkan, Mehmet Ali Çelebi neden sorgusuz sualsiz onca yıl içerideydi diye?
Dost meclislerinde “Polis devletiyiz, Azizim!” muhabbeti yapacağın yere soracak mısın neden böyleyiz?
Belki soru sormak siyasetin içinde aktif bir şekilde rol alman için bir başlangıçtır?
“Bilal’e anlatır gibi” anlatayım mı?
Bugün Bir baba, eşine hala soruyor… Nerede Bizim oğlan? Bir ekmek almak bu kadar uzun sürmez!
Berkin Elvan…. (artık) ÖZGÜR
Hikmet SAVATLI