
Hadi şanslısın dediler,
Beni dış kapıya mandal ettiler…
Oysa dışarısı soğuk,
Islak…
Hele o zifiri karanlık yok mu ?
Sevgiden yoksun,
Tahta kurularının yediği kapıya sırtım dönük,
Her an biri boğazımı sıkacak gibi…
Bembeyaz bir çarşaf olsam dahi;
Boğazıma geçirerek mandalları,
Darağacı gibi kullandıkları ipe,
Asarlardı beni, kesin…
Hadi yine iyisin dediler,
Üstelik birde sırtımı sıvazladılar!
Gelen geçen tuttu yakamı,
Hoyratça bastı üstüme,
Nefretle attı bir köşeye…
Sevgiden yoksun,
Ayaza, kara göğüs gerdim,
Ben…
Kabuğundan sıyrılmış,
Topraktan başını kaldırmış,
Güneşe giden bir asma olsam dahi;
Darağacı gibi kullandıkları iple,
Yine boğazımdan,
Asarlardı beni, kesin…
Bozulursam beni eskiceye de satarlar!
Hikmet SAVATLI