Expo 2015 Milano

Hikmet Savatlı - 3 Ekim 2015

Madrid

Hikmet Savatlı - 3 Ekim 2015

Ruhani CV

Hikmet Savatlı - 3 Ekim 2015

Bir adam düşün ki hep başarısız…

İnsanların (!) ondan koşarak kaçtığını ve bir daha bir araya gelmemek için bin bir takla attığı bir adam…

Hayat boyu genlerinde biriktirdiği mutsuzluğun damarlarında dolaştığı, suratına bakılmayacak bir adam…

Başkaları ile iletişim kuramayan, kendini anlatamayan; anlatamadığı gibi de sevilmediğinden ötürü anlaşılamayan bir adam…

“keşke” ler ile başlayıp, olmasaydın ile biten cümlelerin öznesi bir adam…

İki satır yazı yazdı diye Nobel ödülleri almış kitabı basılmış, kendi hayal dünyasında sıkışmış bir baltaya sap olamamış bir adam…

Esasen komik olmayan, komik olduğunu düşünen, esprilerine sadece “ayıp olmasın” diye gülünen bir adam…

Yapayalnız…

Hiç kimsesiz…

Arkadaşsızlık zor değil mi?

İnsanın derdini anlayacak, anlayamasa da her daim onu kurtarmanın yollarını deneyecek; sonuna kadar giderim diyen insanları bulmak ne kadar zor…

Aklından bu adamı tut ve bırak gitsin…

Buyurun canım yalancı kahkahalarınızdan taçlar yapayım sizlere! Birlikte sahte çimlerin üzerindeki doğa dekorunun üzerinde trallallla trallalala diye şarkılar söyleyelim! Heidi, Peter ve diğerleri de gelsin sabahlara kadar, Heidi salağının ayyaş dedesinin şaraplarından araklayarak, dans edelim.

Arkadaşlıklarım fırdöndü gibilerdi, birer birer kaybettim, belki ben de onlarla kayboldum ya da bana hep söylenen minvalde benim mutsuzluğuma, başarısızlığıma belki de saçma sapan yaptığım seviyesiz ve bir o kadar basit esprilerime tahammül edemediler!

Dedim ya ben kendimi anlatamıyorsam sen benim ne anlattığımı nereden bileceksin?

Belki de bana kızıyor terbiye fukarası olduğumu sana böyle saygısızca nasıl “sen” diye hitap ettiğimi sorguluyorsundur!

Samimiyete inanırım ben! İlkokulda bir tostu paylaşmış, lisede okulu kırmış, üniversitede büte kalmış, samimi arkadaşımmışsın gibi anlatıyorum. (demek bu yüzden hiç arkadaşım yok, samimi olmamak mı lazım nedir?)

Her şeyin suç olduğu bir dünyada, bırak bir şey yapmayı adam yaşamak istemiyor! Herkesin bir bilen olduğu bir dünyada hiç bir şey bilmeyen bir adamın mutsuzluğunun doğal olduğunu anlayabilmek için her şeyden fazlasını bilmek gerekiyor demek ki!

Belki de anlaşılmamak en iyisi…

Belki de yalnızlık en iyisi…

Belki de kendine bir dünya kurmak en iyisi…

İnsanların sürekli “o” su “bu” su var, “şubuo” yu yapmışlar sen neden hiçbir şey yapamıyorsun sorularını Ömer Seyfettin kitabına uyarlayıp al diyetini de ben gideyim diyesim geliyor. Oysa ben bir ilkbahar sabahı güneş ile uyanmak isteyendim…

Varsın olmasın kimsem!

Taklacı güvercin değilim, hiç olmadım…

Basılmasın kitabım, sahilde bir çakıl taşı olayım ne olur?

Birisi işe yaramaz diye kaldırıp denize atar, halik bilmezse balik bilir der geçerim.

(tabi bana söylenenler doğruysa denize düştüğüm anda orayı da mutsuz bir dünya yaparım o da ayrı)

Hikmet SAVATLI