ölüm

Senin Adın Mocha

Hikmet Savatlı - 19 Ekim 2017

  Küçük bir mutluluktun bize, ilk tanışmamızda bana göz kırptığında, diğer kardeşlerin gibi üst üste oyunlar oynamaktan ziyade prenses gibi bir köşede duruyordun. Evimize geldiğin ilk gün dualarla kulağına adını fısıldamıştım; senin adın Mocha, senin adın Mocha, senin adın Mocha… İşte güzel kızım, hayat gözünü açmak, ölüm gözünü kapatmaktır, dolayısıyla hayat bir göz açış kapayıştır. Yaklaşık 12 yıl bizimle oldun; kendimiz gibi baktık sana, birlikte …

Continue reading

Giden birinin ardından ne söylenebilir?

Hikmet Savatlı - 20 Eylül 2016

  Arkasını dönüp kapıyı, evi yıkarcasına çarparak çıkandan değil, bu dünyadan sessizce başka bir yerlere giden biri için ne söylenir? Belki yazarsam okursun satır aralarında, bir fotoğrafı yırtarcasına, gözle görülen iki, kalpte trilyonlara bölünen insanları…   Onlardan bahsederken “di/dı” takısını bir müddet kullanamıyor insan. Beyninin kabullenemediğini ruh sindiremiyor ki! İsyan etsen ne fayda, ağlasan ne fayda… Hayat bu kendi seyrinde akmaya, yanında sen dahil birini …

Continue reading

Varlıktan Yokluğa

Hikmet Savatlı - 9 Temmuz 2016

  Bir kutuda dualarla uyansam, Etrafımda tüm sevenlerim, Tutsa buruş kırış ellerimden, Evlatlarım, torunlarım… Birileri elime bir baston verse, Yavaş ama kararlı adımlarla bir hayrata gitsem. Gelse yaşlı bedenimin ardından, Evlatlarım, torunlarım, arkadaşlarım… Yüzümü yıkasam, Sonra bir duş alsam camide… Hep beraber eve gitsek. Oturup hep beraber üzülsek… Gözlerim seni arasa? Zaman geçse… Yine birlikte üzüldüğümüz bir gün, Gözlerimizin yaşı ile, Bir caminin avlusundaki kutudan, …

Continue reading

Rüya Bile Görmemeli

Hikmet Savatlı - 17 Mayıs 2016

Bir rüya bile görmemeli ardından, Uyandığında gerçeğini göremeyeceğinden, Rüyanın cazibesi var aslında, Özlem gidereyim dersin, Hasret gidereyim dersin, Ne sarılabilirsin, ne koklayabilirsin, Yok’u bulur; Bulur, bulur yine kaybedersin… Kayıp, rüyada kayıp, Ellerinin arasından başka dünyaya kayık, Denizin ortasında sen, Bense küreksiz bir kayık. Ağlamakla olsa… Kuruya dursun gözlerim, Gözyaşı ile okyanuslar örmekteyim, Özlem gidermek güzel ama, Yine kaybolmayacak mısın? Ağıtlar çoktan sessize döndü, Ama hıçkırıklar …

Continue reading

6 üstü hayat

Hikmet Savatlı - 29 Mart 2016

  Tanrı, deyip sarılıyorsun ya bazı bazı, Kimine göre besmele; Kimine göre küfür… Her halikarda indirip kaldırıyorsun, Dalgalanıyorsun deniz gibi, Bulanıyorsun mide gibi, Kırıklar ile dolu kalbin; Cam kırıkları pompalıyor en kılcal yerlerine! Toz toprak uçuşuyor aklının yellerinde. Tanrı deyip sarılıyorsun ya bazı bazı, Kimine göre yalnızlık, Kimine göre özlem… Her halikarda isteyip avunuyorsun, Gürlüyorsun bulut gibi, Çakıyorsun şimşek gibi, Can kırıkları bırakıyor bedenin geçtiği …

Continue reading

Eziğin Ağıdı

Hikmet Savatlı - 5 Mart 2016

Bu işte bir yalnızlık var, Kırık olmalı ellerin, Kör mü oldu kabin? Kalk haydi yattığın yerden… Sensizliği ben geçe, Son bir fırt alıp kendimden, Usulca kapatıyorum gözlerimi. Biraz yana kay yattığın yerde… Issız bir gecede, Kimsesiz bir rüyada, Çocukluğum gibi sarılsam! Huzurla uyu yattığın yerde… Hikmet SAVATLI | The Wisdom

Continue reading

Keşke hayat sosyal medya kadar basit olabilse…

Hikmet Savatlı - 24 Şubat 2016

Yakın-uzak pek çok insanın birbirini takip ettiği bir zaman akışında hayatın gerçekleri olduğu gibi bir arada akıyor. Kahkaha dolu bir anı, sonra bir ameliyat, kayıp aranıyor, memleket elden gidiyor, bir gazete kupürü, doğum ve ölüm… Parmağının tek hareketi ile karmaşık yaşamlar arasında istediğin gibi gezebilir, yorum yapıp beğenebilirsin. Sen ne anlatmak istersen, dinleyen/okuyan/beğenen mühim olmadan paylaşım yapabiliyorsun. Bakış açısı sana kalmış ister hislenerek, ister hasetlenerek! …

Continue reading

Son Oruçlu Kafası

Hikmet Savatlı - 15 Temmuz 2015

Bu ramazan bana biraz zor geldi, geçmiş ramazanlarda ilk gün ve son gün arasında 20- 25 dakika oynama olurken bu ramazan 2 -3 dakika oynama oldu. İzmir’de oruç 20.48 ve 20.51 arasında açılıyordu. Yedin, kalktın, oturdun, kendine gelmen saat 23.00’ü buluyordu. İş için erken kalmak lazım, sahur etmen lazım, su içmen lazım, en önemlisi uyuman lazım… Bölük börçük uykular, yarım kalmış rüyalar son buluyor. Ramazan …

Continue reading

Kayıp

Hikmet Savatlı - 30 Haziran 2015

Kayıplar can yakıcıdır, ilkokula gittiğin yıllarda kalemini kaybetsen üzülürsün. Senin için önemli bir parça ise, saatin çalınırsa üzülürsün! Eşyaların mühim olmadığını, yeri ve zamanı gelince yerlerine yenisini alabileceğini öğrendiğin gün bu kayıplarının pek bir önemi kalmıyor. Bende konu biraz değişik ben bitim kaybolsa krize giriyorum. Çünkü bir şey kayıp etmek huyum değildir. Savruk biri değilimdir, tertipliyim ve neyim nerde bunu bilerek hareket ederim. Eşyalarımı atmayı …

Continue reading

Kucak dolusu sevgiler…

Hikmet Savatlı - 13 Mayıs 2015

Ben aslında tek gün kutlamalarını gereksiz bulurum. Yılda bir gün anneler günü, bir gün babalar günü, bir gün sevgililer günü vs… gibi etiket günler kutlanmamalı. Kimi çocuğun anası ya da babası tek bir insandır. Kimi çocuğun anası babası mezar taşıdır… Sen, sen ol! Bir günlük sevme, hatırlama, anma kimseyi… Aç kalbini o sevgi dolu insanlara; ruhu sevmeye ve sevilmeye değer herkese aç kalbinin kapılarını sonuna …

Continue reading