Soru: Yas ilan edildi mi?
Gerçek: Suudi Arabistan Kralı öldükten sonra 3 gün yas ilan edildi!
İkilem: Gaziantep, Sultanahmet ve Ankara’daki (2) bombalı saldırıda kayıplar sadece rakamlardan mı ibaret? Yoksa maytap mıydı patlayan?

Dolar, Euro, Sterlin aldı başını gidiyor. İstikrar ve güven var mısın yok musun gibi olmuş! Köşe kapmaya oynuyoruz adeta. Millet gözümün üstünde kaşım var diyerek döviz alırken Türk parası yine Monopoly parası gibi olmak için çaba sarf ediyor.

Türkün Türk’ten başka dostu yoktur.

Valla onu bilmem ama sokağa çıkıp 100 kişiye sorasım var; Alt kimlik ayırt etmeden, ilk soru bu ülke vatandaşı mısın? İkinci soru ne olacak bu ülkenin hali?

Hiç dikkat ettin mi? Bombalar patladıktan sonra sosyal medyalarda resimler hastegler söylemler aynı. Ne olmasını bekliyorum? Söylemin eyleme geçmesini bekliyorum! İnsanların bana dokunmayan yılan ilgisinden ve kendini çaresiz göstermesinden dertliyim. Amaaaan yine mi bomba canıııım! Bomba bomba içim kıyıldı! Rehine operasyonu yok mu? Repliklerine az kaldı!

Kendi kendime soruyorum, yaşadığımız coğrafyanın lider ülkesi biz miyiz? Devletimiz bir dünya devleti bunu kabul ediyorum (ama hangi dünya referans veremeyeceğim) peki ya yöneticilerimiz?

Aklıma kılavuz ve karga ilişkisini sorgulayan bir atasözü geliyor.

Londra’da, Madrid’de, Paris’te, Tokyo’da da patladı bombalar. Nedense biz abonesi olduk! Etme bulma dünyası herhalde…

Parlamento yolunda;

Biri:
“Bizi bunlarla uğraştırmayın verin sorumluluğu”
“Analar ağlamasın”
“İstikrar”
“Kömürünüzü nasıl alırdınız?”

Öteki:
“Ya bu bilmiyor biz biliyoruz biz yaparız”
“Hayır! Sorumluluğu bana verin”
“Bi 4 yıl verin ya”
“Hadi bi tur süriim n’oolur”

Beriki:
“2016’daki 20 ile 16’yı topla ne etti 36! Bir seçim kaç yıl iktidar? 4! Topla 36 ile 4ü ne etti 40! İşte ben Size 40 kere söyledim beni iktidar yapın diye…”

Diğeri:
“Kardeşçe yaşamak için herkes kendine hakim olsun”
“Yau ben Size bir saz çalıp türkü söyleyeyim”
“E bizim de yıllarca anamızı ağlattınız”

Bi de biri var ama nasıl desem?
Barbaros Hayrettin vardı şarkıcı;
“Ben sizin babanızım, ben ne dersem o olur” gibi…

Bremen şehri, mızıkacıları ve onun sahte yüzleri… Oysa geçmişte; Başkanlık sistemimiz, tek başına iktidarımız yoktu ama huzur vardı bu ülkede! Ekonomi yine böyleydi, paranın kıymeti, son sistemler yoktu ama samimiyet vardı bu ülkede! Açılım yoktu baskı vardı ama aynı demlikten içiyorduk çayı ve aynı masada okey oynuyorduk…

Hatta kaçak çay yok mu diye kahveciye o sinirleniyordu J

Peki, sorumlu kim?

Bir ülkenin başkentinde 4 ay önce bomba patlamış ölü yaralı yüzlerce insan! 4 ay sonra yine aynı senaryo… 2001 senesinde New York’ta bir saldırı oldu üstünden 15 sene geçti hala teyakkuz halindeler! (Kaldı ki iç savaşlarından bu yana topraklarında tabanca patlamamış bir ülke)

Gerçek: şehirlere bombalar yağıyor her gece!
Soru: bu karanlık/kirli yüzlerin aydınlanması için biz ne yapıyoruz?
İkilem: savaşacak mıyız yoksa sevişecek miyiz?

Hikmet SAVATLI | The Wisdom