Namrun

Hikmet Savatlı - 19 Şubat 2015

Bugün geri kalan hayatının ilk günü!

Hikmet Savatlı - 19 Şubat 2015

Sağlık için narenciye için…

Hikmet Savatlı - 19 Şubat 2015

 

Doğallıktan uzaklara yerken açalı beri insanlık yeniye hasretle koşar oldu.
Hatırlar mısın bir ara konsantre meyve suyu ne kadar modaydı? Sokaklarında narenciye ağaçları bulunan şehrin insanları için bile kahvaltı masalarında veya dolaplarında bulunan konsantre meyve suları onları dalından meyve koparıp sağlıkla, tazelikle o meyveyi yiyen insanlardan ayıran bir statü göstergesiydi.
Televizyondaki reklamlar insanın içindeki arzuları tetikler ya…
Ananem bile bir baktım konsantre portakal suyu içiyor!
Dedim ki; Nene bari siz yapmayın, o kadar bahçenin içinde bu meret içilir mi?
Sağlıklı mı? Değil mi orası tartışılır. Eğer bir gün yolun düşerse, konsantre meyve suyu yapılan bir fabrikaya gidip olayı kendi gözlerinle görmeni tavsiye ederim.
Kanımca, dalından koparıp yemek kadar sağlıklı olmayacağı kesin.
Poyraz’ın suratımıza vurduğu buz gibi tokatlarının ardının arkasnını kesilmediği şu günlerde, C vitamini için suya atılan tabletlerden çok, imkanın varsa daldan, yoksa pazardan mutlaka narenciye almalısın. Market değil, semt pazarı olacak, hatta pazarlık bile edecek, tabla başında bir tane yiyerek aldığın portakalı, mandalinayı kontrol edeceksin.
Neden olmasın ki! araba alırken içine binip sağına soluna bakmıyor musun?
Göz hakkıdır hem, karın tokluğunu gidermecesine değil, beğenmezsen alma! Tatsız de, ekşi de, başka bir satıcıya git.
Şehre tarım fuarı gelmişken basit zevklerin arkasında sevgi dolu ve bir o kadar meşakkatli bir çalışma olduğunu anımsatmak isterim.
Yağmurda, soğukta eli yüreğindedir çiftçinin. Tüm kış böyle sancılarda geçer, aman kar olmasın, aman don olmasın… Takvim Şubatın 14’ünü gösterdiğinde budama ile bismillah diyerek sezonu açarsın. Kurusu, kırığı, penceresi, kapısı, elemanı, ekipmanı, makinası ile uğraşıp durusun. Yerinin büyüklüğüne yapılan iş ile paralel süreler uzar gider. Mart ayında ağaçları uykusundan uyandırmak için düşük biüretli gübre ile beslemeye başladığında doğanın kanunları ile 6- 7 ay sürecek bir mücadelenin içine girmiş olacaksın. Sabrın bir erdem olduğunu bu sürede daha iyi anlayacaksın.
Nisan ayı geldiğinde ise şehri kaplayan mis gibi narenciye çiçeği kokusu ile ruhun şehir sokaklarında dans edecek.
Aylar geçer…
Bir bahar sabahı, yerde kavun üzerinden daha çiğ kalkmamış ve hava sisli iken, üşüyerek yürü o narenciye bahçesinin içinde. Hava ısınacaktır, ama o geceden kalma soğuk, o his! İnan tarifi çok zor. Yazın sıcaklarda, hava 45- 50 derece olduğunda da, yağmur yağdığında da, kışın soğuklarında da amacın o narenciyeyi ortaya çıkarmaktır.
Bin bir emekle yetiştirilmiş o meyveleri keyifle ve en önemlisi sağlıkla ye!
Metrekare başına yapılan üretimde dünya sıralamasında ilk beş’e giren Çukurova bölgesi marka kentler çıkarmak adına narenciyeyi neden kullanmazlar hala anlamış değilim!
Hazır şehre tarım fuarı geliyor, yaşanmış hikayeleri dinlemek için MersinAgroDays’e gidin…
Şimdi bir Narenciye Parfait deneyebilirsin
(yine de portakalın suyunu kendin sık :))

Hikmet SAVATLI