Düğün – Davet

Hikmet Savatlı - 11 Mayıs 2015

Issız ada kompleksi ?!?!

Hikmet Savatlı - 11 Mayıs 2015

Zeytin dikmek lazım…

Hikmet Savatlı - 11 Mayıs 2015

Aklının farklı yönlerini kullanabilmek bir zeka göstergesi midir yoksa sıradanlık mıdır?

Düşünelim; kimyası, biyolojisi, fizyolojisi, yapı taşı aynı materyalde olan beyinlerimizi masaya koyarsak büyüklüğü boyu ve çalışma yapısı olarak hemen hemen aynı bulguları elde edeceğiz.

Peki, şimdi iki müzisyenin beyninden bahsedeyim; sence Mozart ve İsmail YK’nın beyinleri aynı oranda mı çalışıyor?

Biri çağının ötesinden yüzyıllar bile sonra sana dinlemekle keyfine keyif katacağın kaliteli bir müzik ziyafeti sunarken diğeri? Allah belanı versin!
Tutup çekin beni…

Oksijen ile beslenen beyinlerimizin hangi yönünü ne şekilde kullanacağız?

Öncelikle yaşadığımız memleketin değerlerini beyinlerimizi ne kadar ve nasıl kullanacağımız konusunu ele alalım! Eğitim ve öğretim sistemine gelene kadar (kaldı ki ben bizde bunun sadece ve sadece ezbere dayalı bir sistem olduğunu, Milli Ezber bakanlığına bağlı kurumların bazı konuları abuk sabuk bir biçimde öğrenmeye aç beyinlere ektiği tohumlar olarak görüyorum) evde başladığını biliyorum.

Bana balık verme…

Önemli olan günü kurtarmaksa eğer, tutmuş ya da almış pek bir şey fark etmez. Açarsın bi ufak geçer gider. Ama geleceğe yönelik bir durum söz konusu olunca tutmayı öğrenmek sadece seni değil gelecek nesilleri de doyurmanın temel kuralı olacaktır. Zamanla farklı stiller ortaya çıkacak ve en başarılısı sürekli kullanılacaktır. Bu noktada şunu da sormalıyım, çalışan düzeni bozmamak ne kadar akıllıca?

Bence gayet mantıklı zira, eksikleri giderinceye, mükemmelliği yakalayıncaya kadar iyileştirmeler yapılmalı. Doğa sürekli bunu yapıyor. E insan da doğanın bir parçası olduğundan onun da bunu yapması beklenirken ne yazık ki kimisi (hatta çoğunluğu) sadece “ot” olmayı seçiyor.

Aslında bakma sen biz beynimizin birçok yönünü kullanıyoruz. Nasıl mı?
Öncelikle her türlü pis işin kestirme kısmını herkesten çok iyi yaparız! Al takke ver külah sistemi ile sorunlara geçici çözümler bulur günü kurtarırız. Gel gelelim bu günü kurtaran beyinler yarından/gelecekten yerler.

Dünya felsefenin babalarının satır aralarına yorumlar yaparken biz, Müslüm baba felsefesinin satır aralarına yorum yapmayı tercih ediyoruz ki, rahmetli o bile kendi kalıbından taşarak son deminde değişik kitlelerden hayran yumakları yaptı kendine.

Olay aslında Nazımın dediği kadar kısa ve öz;

Yaşamak şakaya gelmez,
Büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
Bir sincap gibi mesela,
Yani, yaşamın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
Yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
Yani o derecede, öylesine ki,
Mesela kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
Yahut kocaman gözlüklerin,
Beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
İnsanlar için ölebileceksin,
Hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
Hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
Hem de en güzel en gerçek şeyin
Yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
Yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
Yaşamak yani ağır bastığından.
Hikmet SAVATLI | The Wisdom