Yazılar

Reina

Hikmet Savatlı - 1 Ocak 2017

Yazdım Sildim Yazdım Sildim Uzadı çok uzadı… Terör ile yaşamayı öğrenmeye çalışan TC Vatandaşı rutini, Özet: Bilet al, Kırmızı don giy, Rakı iç, Şıkır şıkır ol, Gecelere çık, Öl… Üniversite kazan, Sınavlardan çık, Taksiye bin, Şıkır şıkır ol, Eğlenceye gideme, Öl… Asker ol, Eğitimlere git, Çarşı’yı bekle, Şıkır şıkır ol, Otobüse bin, Öl… Memur ol, İşe git, Üç kuruş, Kıt kanaat, Eve giderken, Öl… Berkin …

Continue reading

Yeni Yıl

Hikmet Savatlı - 1 Ocak 2017

Yeni yıl, Yeni tur, yeni şans, yeni umutlar… Öyle bir hava yaratılıyor ki sanki yeni yılda herşey çok güzel olacak. Hastalar iyileşecek, savaşlar bitecek, ölüler dirilecek, Zeki Müren bizi görecek, ilkokulda size verilen kırmızı okuma kurdelasını bile kayıp olduğu yerden bulacaksınız. (Allahtan bana verilmediği için bir o eksik kalacak ) Bir umuttur yaşatan insanı, tabiki iyi niyetli olup pozitif düşünmek lazım, gel gelelim yeni yıl …

Continue reading

Aleppo

Hikmet Savatlı - 16 Aralık 2016

Aleppo Birşey soracağım bu Halep ile neden bu kadar ilgilenir olduk? Suriye iç savaşı birkaç yıldır devam ediyor, sosyal medyada dönen video, görüntü vs. yıllardır akıyor. Yaşadığımız şehirlerde artan Suriyeli vatandaş nüfusu zaten artıkça arttı. Güven sorunu açığa çıktı, nasıl mı daha önceden bir lambada bir çocuk dururken (Adana için konuşayım, bazı lambaların müdavimleri olurdu, mesela İzmir için Fransız kültürün orada Vanlı Erzen) şimdi bir …

Continue reading

Sekizinci Uyuyan

Hikmet Savatlı - 11 Aralık 2016

Patlama Artık! 1) Patlama 2) Lanetleme/kınama 3) Yayın yasağı 4) Canlı yayında cenaze töreni 5) Şehitler ölmez vatan bölünmez 6) Şiddetle kınama/tehdit 7) Acil şifalar 8) Kapanış 9) Akşam maç var mı? Ertesi gün 1) Dünkü patlama 2) Doların seyri 3) Başkanlık . . 6) Ortaya karışık izdivaç/darbe/pkk/fetö/magazin . . 8) Kapanış 9) Fener’in maçı bugün mü? Bütün bu olaylar olurken… Hükümet Başkanlık olsa değil …

Continue reading

Yeni Bir Okul

Hikmet Savatlı - 20 Eylül 2016

Yeni Bir Okul Üç yaşındaki oğlum geçtiğimiz ay okula başladı. Aslında o mu başladı, yoksa annesi ile biz mi başladık henüz bilemiyorum zira heyecanımız o düzeyde. Yaş gurubu itibarı ile çocuklarını okullara gönderen anne/baba olmak demek televizyonda esas oğlan diye izlediğin ve kendinle özdeşleştirdiğin ana karakterin yan rollere kayıp en sonunda aile babası rollerini aldığını görmek gibi bir şeydir. Kafanda oluşan bulanık görüntüyü bir örnek …

Continue reading

Giden birinin ardından ne söylenebilir?

Hikmet Savatlı - 20 Eylül 2016

  Arkasını dönüp kapıyı, evi yıkarcasına çarparak çıkandan değil, bu dünyadan sessizce başka bir yerlere giden biri için ne söylenir? Belki yazarsam okursun satır aralarında, bir fotoğrafı yırtarcasına, gözle görülen iki, kalpte trilyonlara bölünen insanları…   Onlardan bahsederken “di/dı” takısını bir müddet kullanamıyor insan. Beyninin kabullenemediğini ruh sindiremiyor ki! İsyan etsen ne fayda, ağlasan ne fayda… Hayat bu kendi seyrinde akmaya, yanında sen dahil birini …

Continue reading

Kalkışma Notları

Hikmet Savatlı - 19 Temmuz 2016

    16.07.2016   Öyle veya böyle bir darbe yaşadık. Şehidimiz var diyerek tesbihinde sabır çeken amca, İstanbul boğaz köprüsünde “kubilay” gibi bir Mehmetçiğin başını gövdesinden ayırmak sureti ile şehit etti deniyor… (bu haberin yalan haber olduğu, ortaya çıktı. Böyle bir provakasyon yaratmak neyin kafasıdır bunu hiçbir zaman anlayamayacağım) Ölen kardeş öldüren kardeş… Camilerin sadece ibadethane olmadığını da dün gördük. Oysa “camiler kışla, minareler süngü”ydü …

Continue reading

Yazmak…

Hikmet Savatlı - 19 Temmuz 2016

  Düşüncelerini, aforizma denizlerindeki fırtınalardan kurtararak kelimelere dönüştürmek. Üstünde yaşadığımız topraklarda gündem yazmak, yazabilmek… Yazdığın yazıyı bitirdiğin anda değişen bir gündem olduğunu düşündüğünde yapılması bir o kadar zor bir iş. Hikaye yazmaya, dört yıldır bitiremediğim kitabıma geri döneyim diyorum ama kafam hap başka bir yönde. At gözlüğü lazım belkide benim gibi insanlara. Kafa toplayabilmek ve suya sabuna dokunmayan yazılar yazmak, benim için kolay olsa da …

Continue reading

“Miş” Gibi

Hikmet Savatlı - 15 Temmuz 2016

Yine uykularım kaçtı, Nice de yaşanan terör olaylarında yerde yatan bir oyuncağın yanındaki üstü örtülü çocuk bedenini hala görmek istemiyorum. Aklıma terör mağduru, savaş mağduru çocuklar geliyor. Nasıl bir dünya bırakmak istiyoruz çocuklarımıza? Tanının buyruğuymuş gibi onun verdiği canı alan insanların kurduğu bir dünya mi? İnan korkuyorum… Aklıma o kırmızı tshirtü ile Aylan Kurdi geliyor yaşadığım tarifsiz duygular artıyor. Terör ile yaşamayı öğrenmeliyiz diyenlere kızıyorum! …

Continue reading

Güneşimden Kaç

Hikmet Savatlı - 28 Haziran 2016

Tatil yorgunluğu, ramazan, Avrupa şampiyonası ve sıcaklar derken kendimi en sonunda zorla bilgisayarın başına oturttum. Yazmam gereken onca yazı varken, rahat ol en güzel yazı daha yazmadığın diye kendimi telkin etmem aranın açılmasına daha da yol açtı. Elif Key, çık içimden! Yazılarımı derleyip bir kitaba dönüştürme isteği bir kenara, yazmak istediğim kitabı üç yıldır hala yazamamış olmam canımı sıkmaya başladı. Oysa geçen masamı temizlerken “gerilim” …

Continue reading