Güneşimden Kaç

Hikmet Savatlı - 9 Temmuz 2016

Ay Işığına Tutulmak

Hikmet Savatlı - 9 Temmuz 2016

Varlıktan Yokluğa

Hikmet Savatlı - 9 Temmuz 2016

 

Bir kutuda dualarla uyansam,
Etrafımda tüm sevenlerim,
Tutsa buruş kırış ellerimden,
Evlatlarım, torunlarım…
Birileri elime bir baston verse,
Yavaş ama kararlı adımlarla bir hayrata gitsem.
Gelse yaşlı bedenimin ardından,
Evlatlarım, torunlarım, arkadaşlarım…
Yüzümü yıkasam,
Sonra bir duş alsam camide…
Hep beraber eve gitsek.
Oturup hep beraber üzülsek…
Gözlerim seni arasa?

Zaman geçse…

Yine birlikte üzüldüğümüz bir gün,
Gözlerimizin yaşı ile,
Bir caminin avlusundaki kutudan,
Almaya gelsek seni?
Buruş kırış ellerimle,
Tutsam pamuk ellerinden,
Koklasam seni…
Arkamda evlatlarımız, torunlarımız, arkadaşlarımız…

Alsak seni ve dönsek mutlu yuvamıza,
Ve yine birlikte üzülsek…

Zaman geçse…

Atsam ben bastonu,
Arkadaşlarımız artsa,
Tutsam ellerinden…
Ellerimdeki kırışıklıklar,
Ve torunlar birer ikişer azalsa,

Huzuru birbirimizde bulsak?
Çocuklar evlerinden eve dönse,
Sonra üniversiteye dönseler…

Biz senle göz göze kalsak,
Sonra annelerimiz babalarımız gelse,
Çocukları onlara satıp,
Artan arkadaşlarımızla, felekten bir gece çalsak?

Zaman geçse tek çocuğa kalsak,
Elimizde tabakla yesin diye peşinden koşsak,
Sonra emeklemeye başlasa,
Emzirsek, gazını çıkarsak,

Zaman geçse…

Hastaneye gidip onu orada bıraksak,
Gençlik arkadaşlarımız gelse,
İçkiler içilse,
Muhabbet edilse…
Doyasıya sevişilse..
Umutlar beslense, hayata dair…
Ninelerimiz ve dedelerimiz çıkagelse?

Zaman geçse…

Her şey ertesi günkü sözlü olsa,
Arkadaşlıklar saflaşsa, azalsa,
Uçurtma uçursak,
Saklambaç oynasak,

Zaman geçse…

Adımı unutsam,
Yemeğimi başkası yedirse…
Ve hiç arkadaşsız olsam!
Annem, babam…
O gencecik halleri ile,
Beni hastaneye bıraksa,

“Var olmaktan” ‘yok olmaya” geçsem…

Hayat daha güzel olur muydu?

Hikmet SAVATLI | The Wisdom